SİYONİST General: Geleceğimizden KAYGILIYIM!

Siyonist İsrailli gazeteciler Ordu Şikayet Komisyonu Başkanı General Yetshak Berik’in, İsrail ordusunun gelecekteki hiçbir savaş için hazır olmayışı üzerine hazırladığı çok tartışılan raporunu gündeme taşıdılar.

Bu rapor ordunun diğer generallerinin tepkilerini de beraberinde getirdi ve tartışmalar medya alanına da taştı ve askeri analistler de bu konuda görüş bildirdiler.

Haaretz gazetesi askeri analisti Amus Heril bu konu hakkında şunları kaydetti: Bu raporun bazı içerikleri bazı generaller arasında tartışmaya ve birbirlerini itham etmelerine sebep oldu, askerler ve subaylar arasında ahlaki davranış bozukluğu ve İnsan Kaynakları bölümündeki krizin artmaya yüz tutması nedeniyle ordu içinde çatlaklar yaşandı.

Heril analizinde şu ifadelere yer verdi: Berik, bir gazetecinin sorusuna verdiği cevapta bombayı patlattı. Kendisine yöneltilen “Acaba İsrail savaşa hazır mı, değil mi?” sorusu karşısında generalin cevabı şu oldu:

“Sizin sorunuza olumlu cevap veremeyeceğin için üzgünüm. Çünkü geleceğimizden oldukça endişeliyim, geçtiğimiz 10 yıldan beri bu makamdayım ve ordudaki şikayetleri inceliyorum, her hafta ya da iki haftada bir kolorduları ve birlikleri ziyaret ediyorum.”

“Ordu, kolordu ve tugayların faaliyetleri hakkında elimde net bilgi ve görüntüler var. Bunlara bakarak geleceğimiz konusunda eskisinden çok daha fazla endişeliyim ve ordudaki konumumdan dolayı ordu içindeki gizli raporlara ulaşabiliyorum. Size şunu itiraf etmeme izin verin ki şu anda ayaklarımızın üzerinde duramıyoruz.”

Heril ayrıca şunları da belirtti: Ordu içinde hazırlanan gizli raporlar, muhtemel Gazze savaşında ağır bedeller ödeyeceğimizi göstermektedir.

Heril analizinde şu bilgilere de yer verdi: Berik daha önce eski Savaş Bakanı Moşe Ya’alon, şu anki Savaş Bakanı Lieberman ve Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot’u ordudaki tehlikeli tartışmalar ve ayrılıklar konusunda uyarmıştı. Onun uyarıda bulunduğu konulardan biri, 5000 askerin Maliye Bakanlığının tavsiyesi üzerine zorunlu hizmetten muaf tutulmasıydı. Bu karar orduyu bir tür dengesizliğe sürükledi ve istihbarat ve teknolojik silahlar için haddinden fazla kaynak harcanmasına sebep oldu. Tüm bu konular, Kara Kuvvetlerinin altyapısının tehlikeli şekilde zarar görmesiyle sonuçlandı.