Kalabalık bir heyetle Tel Aviv’i ziyaret eden Antalya Valisi Münir Karaloğlu, eskisi gibi rekor sayıdaki İsrailli turistleri ağırlamaya hazır olduklarını söyledi.
Karaloğlu, geçen yıl İsrailli turist sayısının yüzde 60 arttığını belirtirken, THY’nin Tel Aviv – Antalya direkt uçuşları için hazırlık yaptıklarını açıkladı.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, turizm ve ticaret alanında temaslarda bulunmak için, kalabalık bir heyetle İsrail ziyareti gerçekleştirdi. Tel Aviv Türk Kültür Merkezinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Vali Karaloğlu özellikle turizm konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
İki ülke gelen turizm açısından en iyi yılın 2008 olduğunu hatırlatan Karaloğlu, Antalya’ya geçen yıl İsrailli turist sayısının bir önceki yıla göre yüzde 60 arttığını, bu yılki rakamların da benzer bir artış göstereceğini beklediklerini açıkladı.
Karaloğlu, ‘İsrail’den Türkiye’ye 2008 yılında 558 bin turist geldi; 330 bini Antalya’yı ziyaret etti. Geçen sene ise 169 bin İsrail vatandaşı Antalya’ya geldi. 2015 ile 2016’yı kıyasladığımızda Antalya’ya gelen İsrailli turist sayısında yüzde 60’lık bir artış var. Bu seneki uçak ve otel rezervasyonlarına baktığımızda bu yüzde 60’lık artışın 2017’de de devam edeceğini görüyoruz.’ ifadelerinde bulundu.
Kısa bir sürede 2008’deki İsrailli turist sayısını yakalamayı hedeflediklerini belirten Karaloğlu, ‘Hedefimiz İsrail ile zirve yaptığımız 330 bin rakamını tekrar yakalamak. Onun için buradayız. İsrail vatandaşlarını tekrar Antalya’ya davet ediyoruz. Ümit ediyorum ki bu yıl ve gelecek yıl 2008’deki rakamları aşmış oluruz’ ifadelerinde bulundu.
Antalya-Tel Aviv Seferleri Başlıyor
Karaloğlu, Antalya’yı İsrailliler için cazip kılan en önemli özelliklerinden birinin yakınlık olduğunu söyleyerek ‘Uçağa Antalya’dan bindik, 50 dakika sonra Tel Aviv’deydik. Antalya’dan uçakla Ankara’ya gitsek de 50 dakikada varacaktık. Antalya ile Tel Aviv arasında doğrudan uçuşların olması da büyük bir avantaj. Şimdi THY’nin bu iki şehir arasında tarifeli uçuş çalışması var. Bu başladığında Antalya-Tel Aviv arası ulaşımı çok daha kolay ve konforlu olacak’ dedi.
Geçmişte İsrail’den de çok sayıda turist gemisinin Antalya’ya yanaştığını hatırlatan Karaloğlu, “Yeniden bu seferlerin başlamasını arzu ediyoruz. İsrailli vatandaşların gemiyle de Antalya’yı ziyaret etmesi bizi mutlu edecektir” dedi.
İsrail’den Gelecek DOSTLARIMIZ-MİSAFİRLERİMİZ
Karaloğlu, güvenlik konusunda her türlü tedbiri aldıklarını belirterek, ‘İsrailli turistlerin Antalya’da çok mutlu olduğunu ve rahat ettiğini biliyoruz. Aynı şekilde İsrail’den gelecek olan dostlarımızı, misafirlerimizi en iyi şekilde Antalya’da ağırlayıp mutlu bir şekilde ülkelerine geri göndermek isteriz’ dedi. Karaloğlu, İsrailli basın mensuplarını da Antalya’da ağırlamak istediklerini de kaydetti.
Bilim – Teknoloji – İnovasyon İşbirliği
İstanbul Sanayi Odasının (İSO) İsrail Başkonsolosluğu işbirliği ile gerçekleştirdiği ‘Teknoloji Geliştirmede İsrail Deneyimi ve İşbirliği Fırsatları’ konulu toplantı, ileri teknolojide işbirliği için Türkiye ve İsrail iş dünyasını bir araya getirdi. Toplantı, bilim, teknoloji, inovasyon, AR-GE alanlarında iki ülkenin gerçekleştirebileceği ortaklıkların ilk adımı olarak değerlendirildi.
İSO’nun İsrail Başkonsolosluğu işbirliğiyle gerçekleştirdiği ‘Teknoloji Geliştirmede İsrail Deneyimi ve İşbirliği Fırsatları’ konulu toplantıya, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen ile Türk ve İsrail iş dünyasından yoğun bir katılım oldu.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen toplantıda AR-GE, teknopark ekosistemi ile inovasyon açısından İsrail ile Türkiye arasındaki bilimsel ve teknolojik işbirliği fırsatları ele alındı.
Barışa Giden Yolda…
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, ülkeler ve toplumlar arasında dostluk ve barışa giden yolda ekonomik, teknolojik ve bilimsel ilişkilerin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, karşılıklı çabalarla ekonomik değer yaratmanın, teknolojik yeniliklere ortak imzalar atmanın, toplumlar arasında dostluğu geliştirmenin, sadece sanayiciler için değil, ülkeler için de büyük bir kazanım olacağını belirtti.
Rekabet üstünlüğünün ön planda olduğu küresel piyasalarda, ülkelerin fark yaratmak için büyük çaba harcadığını söyleyen Bahçıvan, İsrail’in bu noktada önemli bir konuma sahip olduğunu, AR-GE ve yenilikçilik alanında en iyi başarı örneklerine sahip olduğunu ifade etti. Bahçıvan, yüzölçümü olarak küçük bir ülke olan ve zor bir siyasi coğrafyada bulunan İsrail’in, bu dezavantajlarını eğitim ve entelektüel kapasitesini artırarak kapattığını vurguladı.
Bahçıvan, ‘Gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 7,3’ünü eğitime, yüzde 4,2’sini araştırma – geliştirmeye aktaran İsrail, özellikle son 20 yıldır ‘start-up’lar ülkesi olarak adlandırılmakta ve global firmaların AR-GE merkezlerine, laboratuvarlarına ve araştırma birimlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu yatırımların sonuçlarını somut başarılar ile taçlandıran İsrail, dünyada en çok patent başvurusu yapan kurumları bünyesinde barındırmakta, araştırma çıktılarını etkin bir şekilde ticarileştirebilmekte ve nihayetinde ihracatında yüzde 45 yüksek teknolojik ürün payı ile çok başarılı ülkelerin başında gelmekte’ ifadelerinde bulundu.
İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen de düzenlenen etkinliklerin iki ülke ilişkilerine katkı sağladığını söyledi. Türkiye ve İsrail’in ilişkilerinin normalleşmesinde ticaretin ön plana çıktığını belirten Konsolos, geçtiğimiz hafta 150 iş insanının İsrail’e yaptığı ziyaretten bahsetti.
Türkiye ve İsrail’in Birbirine Sunacağı Çok Şey Var
Türkiye ve İsrail’in birbirine sunabileceği çok şey olduğuna değinen Cohen, Türkiye’nin coğrafi konumu, altyapısı açısından İsrailli girişimcilere fırsatlar yaratan bir ülke olduğunu söyledi.
İsrail’in inovasyon ve yenilikçilik merkezi olduğunu vurgulayan Cohen, iyi eğitimli uzmanları sayesinde teknoloji ürettiklerini, IT, tarım, sağlık, nano teknoloji ve siber güvenlik alanında gelişmiş olduklarını belirtti. Cohen, İsrail’in inovasyon ve teknolojiyi öncelikli alan olarak belirlediğini, yenilikçilik ekosistemini desteklediğini ve yeni fikirlerin kuluçka merkezleri ile buluşabildiği ortamı yarattığını ifade etti.
Cohen ‘İki ülke işbirliği faaliyetlerinin kesişim noktası inovasyon olmalı. Türkiye, kentsel dönüşümü ve altyapı gelişimi ile İsrailli girişimcilere önemli fırsatlar sunuyor. Her iki ülkede teknopark, sanayi parkları ve endüstri parkları arasında işbirliği çok önemli’ ifadelerinde bulundu.
Konuşmaların ardından Koç Üniversitesi Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Enerji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Can Erkey moderatörlüğünde ‘AB UFUK 2020 Programının Sunduğu Fırsatlar: İsrail ve Türkiye İşbirliği’ başlıklı bir panel düzenlendi.
Panelde İsrail AR-GE Direktörlüğü (ISERD) İkili Programlar Yöneticisi Uzi Bar Sadeh, TÜBİTAK Ufuk 2020 Programı Ulusal Koordinatör Vekili Dr. Selda Ulutaş Aydoğan ve TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası İleri Araştırmalar Yetkilisi Resul İlhan görüşlerini paylaştı.
‘Üniversite ve Sanayi İşbirliği İçin Etkin Platform’ başlıklı panelde ise MEF Üniversitesi Rektör Yrd. Prof.Dr. Erhan Erkut moderatörlüğünde Boğaziçi Üniversitesi Ortak İnovasyon Programı Başkanı Dr. Nir Ben Lavi, İTÜ Arı Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan ve Şişecam Topluluğu AR-GE Başkanı Prof.Dr. Şener Oktik, akademik dünyanın sanayi dünyası ile işbirliği alanları konusundaki fikirlerini aktardı.