Mavi Marmara Katliamının 10. Yılı…

Mavi Marmara, 14 yıla yakın süredir abluka altında olan Gazze ile dayanışma ve bu ablukayı kırma amacıyla yapılan girişimlerin en çok öne çıkanlarındandır. Dünyanın değişik ülkelerinden toplanmış ve Türkiye’den yola çıkan yolcuları taşıyan Mavi Marmara gemisiyle onunla birlikte Gazze’ye yardım taşıyan yük gemileri 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail işgal güçleri tarafından taciz edildi. İşgal güçleri daha sonra Mavi Marmara gemisine saldırarak 10 kişinin şehit olmasına onlarca kişinin de yaralanmasına neden oldular. Gemilere ve içindeki gerek özel eşyalara gerekse yardım malzemelerine de el koydular.

Gazze Ablukasına Karşı Halk Komitesi’nin Başkanı Cemal El-Hudari, Mavi Marmara katliamının onuncu yıldönümü münasebetiyle Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada Mavi Marmara’nın Gazze’ye uygulanan abluka karşısındaki mücadelede ve uluslararası toplunun Gazze’yle dayanışmasında bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

El-Hudari, “Abluka altındaki Gazze’ye ulaşmaya çalışan Mavi Marmara gemisi, hacmi ve içindeki aktivist sayısı bakımından ilk dayanışma filosuydu. Daha önce dayanışma için Gazze’ye ulaşmaya çalışan başka gemiler de vardı ancak Mavi Marmara, aktivist sayısı açısından daha büyüktü.” dedi.

İsrail askerlerinin Mavi Marmara gemisine saldırmasının, o dönemde zor şartlar altında yaşayan ve saldırıyı an be an takip eden Filistinlileri şoke ettiğini vurgulayan Hudari, “Geminin Gazze’ye ulaşmasının engellenmesine ve aktivistlerden şehit düşenler olmasına rağmen onların insani mesajları Gazze halkına ulaştı.” diye konuştu.

Aktivistlerin, İsrail askerlerinin saldırısına rağmen mesajlarından vazgeçmemelerini takdir eden Hudari, “Türk şehitler, başkalarının yaşaması için kendilerini feda etti. Kanları ve çabaları boşa gitmedi.” yorumunu yaptı.

Bu olaydan önce Gazze’deki insani ve ekonomik durumun çökmüş halde olduğunu aktaran Hudari, Mavi Marmara gemisinin, Gazze’ye uygulanan ablukanın kısmen hafifletilmesi için İsrail’e baskı faktörü oluşturduğunu söyledi.

Hudari, Gazze’deki durumun hala zor ve daha fazla dayanışmaya ihtiyaç duyduğunu belirterek, yeni fikirler ve yöntemler için de çaba gösterme çağrısında bulundu.

Uluslararası toplumdan bu saldırının üzerinde durmasını ve faillerini yargılamasını isteyen Hudari, “İşlenen suç çok net. Ortada, uluslararası sularda bulunan insanlara saldırı var.” dedi.

Hudari, uluslararası toplumun, Gazze’ye uygulanan ablukayı kaldırmak için çalışmasının zorunlu olduğunu vurguladı.