Kudüs Tugaylarının, İsrail’e Siber Saldırı Detayları

Örümcek Ağı adlı belgesel; Siyonist rejim subayları arasındaki ilişkiyi ve Kudüs Seriyyeleri bünyesindeki siber saldırı taburunun İsrail ordusu casuslarının faaliyetlerini nasıl ortaya çıkardığını tüm dünyanın gözleri önüne serdi.

El Meyadin’in aktardığı habere göre, Siyonist rejim Filistin aleyhindeki askeri faaliyetlerinden vazgeçmezken, Filistin Direnişi, rejimin, halka karşı yürüttüğü bu fitnelerden ve komplolardan gafil olmamıştır.

Filistin Direnişi, askeri ve teçhizat açısından zayıf olmasına rağmen İsrail ordusunun gelişmiş teçhizatına ve sahip oldukları imkanlara kıyasla halkına takdire şayan ve etkileyici bir armağan sunmuştur.

Direniş güçleri, Siyonistlerin Filistinliler aleyhine planladığı gizli aşikar birçok komployu etkisiz hale getirmeyi başarmıştır.

Belki de işte bu yüzden Siyonist rejim “Örümcek Yuvası”ndan daha dayanaksız ve güçsüzdür.

Lübnan El Meyadin TV kanalı geçen hafta söz verdiği üzere, Filistin İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri siber saldırı biriminin nüfuz etme operasyonlarına dair en son belgelere dayanarak Siyonist rejimin istihbarat ve güvenlik yapısıyla ilgili kısa bir belgesel yayınladı.

Kudüs Seriyyeleri bu videoda askerlik alımlarına sızma, askeri kimliklere ulaşma ve Şabak’ta çalışan casusları gün yüzüne çıkarma faaliyetlerini gösterdi.

Kudüs Seriyyeleri bu yolda başarıya ulaşmak için farklı zaman aralıklarında mücahid ve mümin güçleri işgalci rejimle mücadele etmek üzere istihdam ediyor ve sonunda da İsrail rejimiyle ilgili kapsamlı istihbarat bilgilerini elde ediyor.

Bu belgesel, Siyonist rejim güçleri ve subayları arasında nasıl irtibat kurulduğunu ve aynı zamanda siber taburun İsrail ordusu casus subaylarının hareketlerini ve faaliyetlerini nasıl deşifre ettiğini tüm dünyaya gösteriyor.

Bu videoda aynı zamanda, Siyonist rejimin asker alımlarındaki güvenlik açığı ve Kudüs Seriyyeleri güçleri tarafından 4 sene takip edilen Filistinli casuslar ele alınıyor.

Bu kısa belgeselin bir bölümünde, Kudüs Seriyyeleri üyelerinden biri ki güya İsrail’e casusluk yapan bir Filistinli rolünde kendini Şabak’ın görevlisi olarak tanıtıyor ve bu istihbarat birimine seçilmek için Gazze ile irtibata geçiyor ve ordudaki bilgileri İslami Cihad komutanlarına iletiyor onlar da ona dikkat çekmeden bu işe devam etmesini vurguluyorlar.

Bu belgeselin devamında, Siyonist rejim ile orduda ve emniyette  istihdam ettiği güçler arasındaki ilişkinin sır perdesi aralanıyor. İsrailliler tam olarak emirleri altındaki askerlerinin hiçbir hata yapmadığını ve tamamen emirleri altında olduğunu düşünüyorlar.

İsrailliler ( direniş cephesine gönderilen) casusla irtibatları kapsamında ona devamlı olarak huzurlu olmasını ve kalbinde korkuya yer vermemesi gerektiğini telkin ediyor. Ona Gazze şeridinde direnişin kontrolündeki  bölgeye girmesinin ardından hiçbir askerin ondan şüphelenmeyeceği ve tam bir güvenlikle içlerine girebileceği garantisini veriyorlar.

Direniş cephesi içine sızmış Siyonist rejim istihbarat ve güvenlik kuruluşu Şabak’ın üyelerinden biri, Siyonistlerin ona İslami Cihad’ın içinde sigarayı bırakması, namazı ilk vaktinde kılması ve diğer İslami değerler konusunda hassas olması yönünde tembihlerde bulunduğunu anlatıyor. Bazen İsrailli subayın  namazının ilk vaktini kaçırmaması için o casusla görüşmesini yarıda kestiğini anlatıyor.

‘Beytu’l Ankebut (Örümcek Ağı) belgeselinin sonunda, Siyonistlerin garip hallerine değinilerek İsrailli casus subayın direnişin lehine nasıl çalıştığı anlatılıyor.

Belgeselde İsrailli subayların Gazze şeridine onlar yoluyla silah girişi konusunda ısrarcı olmaları ve Kudüs Seriyyelerinin  bu teklifi onaylaması konusundaki başarısı açıklanıyor.

Belgeselin sonunda da İslami Cihad’ın askeri kolu Kudüs Seriyyeleri tarafından yakalanan gerçek bir Siyonist işgalci casusun haberi veriliyor ve bu şekilde İslami Cihad’ın istihbarat ve güvenlik gücü Siyonistlerin yüzüne vuruluyor.

Onlar bu yolla Siyonist düşmana, İsrail istihbarat kuruluşlarının ne derecede Gazze’deki direniş güçlerinin kontrol ve gözetiminde olduğunu ve direniş güçlerinin onlara ciddi zararlar verebileceğini anlatmış oldular.