Ladraa: KUDÜS, Filistin’in İşgal Edilmiş BAŞKENTİ

Toplantıda işgal altındaki Filistin topraklarında yaşananlar hakkında değerlendirmeler yapan Ladraa, 1967 yılından beri işgal edilen Kudüs şehrinin, işgal edilmiş Filistin’in başkenti olduğunu belirtti.

ABD’nin Kudüs kararına ve işgalci İsrail’in Yahudileştirme politikalarına rağmen işgal altındaki Kudüs’ün ebedi Filistin’in başkenti olduğunu ifade eden Ladraa, Cuma günü Filistin’e gitmek üzere yola çıkacağını açıkladı.

Filistin’de ve özellikle abluka altındaki Gazze’da yaşanan insan hakları ihlallerinin ancak İsrail işgalinin bitmesiyle duracağını belirten Ladraa, “Filistin meselesi konusunda dünyadaki insanları bilinçlendirmek için İsveç’ten yola çıktım ve yaklaşık 11 aydır yürüyorum. Umarım hedeflerime ulaşır ve daha çok insanın Filistin’de yaşananları öğrenmesine vesile olurum” ifadelerini kullandı.

İsveç’in Göteborg kentinden 15 Ağustos 2017’de yola çıkan Ladraa, Almanya, Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Yunanistan’dan sonra Türkiye’ye gelmiş, daha sonra Mısır üzerinde Ürdün’e geçmişti.

Ladraa, yol boyunca geçtiği ülkelerde Filistin davasını anlatırken, bazı ülkelerde düzenlenen programlara katılıyor, sosyal medya hesapları üzerinden yolculuğu ile ilgili bilgileri de takipçileriyle paylaşıyor.

“İsrail zulmüne dikkati çekmek için yola çıktım”

Benjamin Ladraa, dünyanın dikkatini bir kez daha Filistin sorununa çekmek için çıktığı bireysel yolculukta mola verdiği her yerde bu konuda bilgilendirme yaptığını anlatarak, daha önce yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

“İsrail ordusunun Filistin’i işgaline, Filistinlilere uyguladığı zulme, işlenen insan hakları ihlallerine dikkati çekmek amacıyla yola çıktım. İsrail, Gazze’yi açık cezaevine çevirdi. Sınırına beton duvar ördü. Binlerce insan sınırlarda zor şartlar altında yaşıyor. Gazze’ye giden insani yardımlara engel oluyor.

Filistin davasının çözümü ile ilgili bireysel çabalar, eylemler çok önemli. Aktivistlerin daha çok şey yapması gerekiyor. Politikacıların verecekleri kararları bekleyecek vaktimiz yok. Yolculuğum başarılı geçer ya da geçmez, ben, Filistin davasına dikkati çekmek, İsrail’e tepkimi göstermek için yola çıktım.

Atılan her adım önemlidir küçük de olsa. Dünyada herkesin özgürce yaşama, özgürce dolaşma hakkı vardır. Herkes daha iyi, daha barışçıl bir dünyada yaşamak ister ve Filistin halkı da herkes gibi bu haklara sahip. Bu mesajı ulaştırmak lazım.”