KUDÜS Direnişi MESCİDİ AKSA’nın Müslüman Kimliğini Tescilledi

İşgal altındaki Kudüs’te ‘Zaferden sonra ne olacak?’ başlığıyla yapılan basın toplantısında konuşan Yüksek İslami Heyet Başkanı Şeyh İkrime Sabri yaptığı açıklamada “Mescidi Aksa üzerindeki otorite konusunda işgal rejimiyle yaptığımız savaş ciddi bir savaştı. Bu savaş Mescidi Aksa otoritesinin Müslümanlara mı yoksa Yahudilere mi ait olduğu konusundaydı.

İşgal rejimi buranın otoritesinin kendisine ait olduğunu ispat etmek ve iddiasını kanıtlamak için elektronik kapılar monte etti, kameralar taktı, köprüler yaptı. Ancak bunları kaldırmak ve buranın otoritesinin Müslümanlara ait olduğunu kabul etmek zorunda kaldı” dedi.

Şeyh Sabri, işgal hükümetinde yer alan beş bakanın Mescidi Aksa’nın otoritesinin İsrail’e ait olduğunu iddia ettiklerini, ancak 14 günlük direnişle Filistin halkının gösterdiği direnişin Aksa’nın sadece Müslümanlara ait olduğunu ispat ettiğini, zafer kazanıldığı 27 Temmuz gününde 100 bin Müslümanın namaz için Aksa’ya gelmesinin caminin İslamiliğini ispat ettiğini ve buranın Yahudilerle bir alakasının olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.

Basın toplantısında Kudüs halkının yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Evkaf Meclis üyesi Muhammed Nesibe, işgal rejiminin Kudüs’teki durumu değiştirme çabalarının şimdi başlamadığını, 1967’de Kudüs kapılarının anahtarlarını alıp El-Meğaribe kapısının anahtarını geri vermeyerek bu işi o zaman başlattıklarını, Siyonist yerleşimcilerin baskınlarını kolaylaştırmak için kapı anahtarını gasp ettiklerinin anlaşıldığını hatırlattı.