Siyonist işgal rejimindeki askeri ve istihbarat kaynaklarına yakınlığıyla bilinen Walla sitesi Siyonist Ulaştırma Bakanı Israel Katz’ın 6 Mart 2017’de hükümetin yaptığı haftalık mutat toplantıda Başbakan Benyamin Netanyahu’dan Gazze için yapay ada ile ilgili özel projesinin hem hükümette hem de kabinede gündeme getirilip tartışılmasını isteyerek “Biz bir insanlık krizine veya yeni bir askeri çatışmaya doğru, ya da her ikisine birden gidiyoruz” dediğini yazdı.
Katz yaptığı konuşmada, hazırladığı projenin İsrail’in güvenlik çıkarlarını korumakla birlikte Gazze’deki ekonomik duruma çözüm getirmeyi hedeflediğini, İsrail’in güvenliğini tehlikeye atmadan buradaki insanlık krizine bir çözüm getireceğini belirterek, kuşatmayı eritmek için uluslararası gözlemcilerin kontrolünde adanın üzerinde liman inşa edileceğini söyledi.
Site, Katz’ın hazırladığı projenin başka bakanlar tarafından da desteklendiğini ancak Netanyahu’nun projenin hükümet ve kabinede oylanmasına karşı çıktığını ifade etti.
Katz konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Gazze kuşatmadan dolayı var olan sıkıntıları taşıyamıyor. O nedenle süreç bir insanlık krizine veya yeni bir askeri çatışmaya ya da ikisine birden gidiyor.”
Gazze’de yaşayanlar bunun doğru olduğunu çok iyi biliyorlar. On yıldan beri dayatılan ağır ambargo nedeniyle Gazze biriken birçok insani sorunla yaşıyor. Burada yaşayan insanların artık daha fazla sıkıntı çekecek mecalleri kalmadı. Hâlbuki kendileri Akdeniz sahilinde ve Mısır sınırında yaşıyorlar.
Liman ile ilgili ayrıntılarla projenin güvenlik çerçevesini bir kenara bırakırsak Gazze’yi dünyaya bağlayacak bir su kanalı; Gazze halkını, kesin bir patlamadan ve biriken krizlerden sorumlu olması nedeniyle Siyonist düşmanla geniş çaplı bir savaşa girmekten korumak için zorunludur.
Gazze’nin İsrail aracılığıyla dış ülkelerle yaptığı ticaret sorunludur. Bu durum Gazze’deki işadamları için büyük bir sıkıntıdır; düşmanın avı, şantaj unsuru olmalarına yol açmaktadır. Birçok Gazzeli işadamı, başka ülkelerden ithalat yaparken adeta macera yaşıyor. Mallarını İsrail limanlarından alırken şantaja maruz kalıyor, malları kasten geciktiriliyor ve ağır vergi ödemek durumunda bırakılıyor.
Çoğu zaman Erez kapısında durdurulan işadamları sorgulanıyor, tutuklanıyor veya mallarına el konuluyor.
İşadamlarının İsrail’de gördüğü kötü muamele Filistin basınında ele alınmıyor. Çünkü bizzat kendileri mallarına zarar gelmesin diye basın yayın organlarına konuşmuyorlar.
Ürünlerini teslim alıncaya kadar sinirleri gergin bir şekilde yaşıyorlar. Ürünlerini teslim aldıkları an ancak rahat bir nefes alabiliyorlar. Bir müddet sonra aynı sıkıntıları tekrar yaşamaya başlıyorlar. Başka çareleri de yok. Onlar hayatta olduklarını ve ticaret hayatlarını sürdürmek istediklerini göstermek istiyorlar.
O nedenle Gazze’yi dış dünyaya bağlayacak bir deniz yolu Gazze halkının krizlerinden çıkmasına yardım edecek, belki de geniş çaplı savaş düşüncesinden vazgeçirecektir.
Mesele ulusal bir hak meselesidir.
Mesele düşman varlığının sunduğu bir sadaka değildir.