Kardeşimin BAŞINDAN Vurulduğu Anı UNUTAMIYORUM

Ailesiyle Gazze’nin kuzeyindeki Cebaliye mülteci kampında yaşayan Muhammed, geçen cuma, bir saat sonra döneceği sözünü vererek, annesinden habersiz katıldığı Büyük Dönüş Yürüyüşü’nden cansız bedeniyle omuzlar üzerinde taşınarak geri döndü.

Raide, çocuklarını Gazze’nin kuzeyindeki Lahiye beldesindeki dedelerinin evine bırakmak için yola çıktıklarında, otobüslerle “Büyük Dönüş Yürüyüşü” etkinliklerine gidenlerle karşılaştıklarını ifade etti.

“Gördüğümüz her otobüste Muhammed, etkinliğe katılmak istercesine bana baktı. ‘Hayır oğlum, bugün katılamazsın’ dedim.” diyen Filistinli anne, Muhammed’in, hiçbir şey söylemeden kabul ettiğini ifade edercesine başını salladığını söyledi.

Oğlunun, “O zaman eve dönerken beni alırsın.” dediğini aktaran Raide, “Eğer sözünü tutarsa ona en sevdiği yemeği hazırlayacağıma dair söz verdim.” diye konuştu.

Muhammed, dedelerinin evine ulaştıklarında kuzeninden tüm çocukların etkinliklere katılmak için yola çıktığını öğrenince annesine haber vermeden yavaşça evden çıktı.

O sırada dayısının eşi, gitmek üzere olduğunu görüp kolundan tutunca Muhammed, “Anneme ondan izinsiz gittiğim için üzgün olduğumu söylersin. Tam bir saat sonra döneceğim.” dedi.

Muhammed’in babası İbrahim, oğlunun vurulduğu haberini alınca kaldırıldığı Eş-Şifa Hastanesi’ne koştu. Hastaneye vardığında oğlu yoğun bakımda solumun cihazına bağlı durumdaydı.

İbrahim, doktorlara “odaya girmeyi, oğluna son bir defa sarılmayı istediğini” söyledi. Bu isteğini dile getirmesinden birkaç saniye sonra yoğun bakım ünitesinden çıkan doktor acı haberi verdi.

Oğlunun cansız bedeninin yanına giden baba İbrahim, oğlunun kulağına, “Eğer bir eksiğim varsa hakkını helal et babacığım.” diye fısıldadı.

Filistinli baba, oğlu Muhammed’in kendinden bilgisayar istediğini belirterek, “Arkadaşları gibi onun da tableti olsun istiyordu. Ancak maddi imkânsızlıklar nedeniyle alamamıştım. Şimdi oğlumun isteğini yerine getirememenin ağır kederini yaşıyorum.” dedi.

Muhammed’in ölümünden sonra gecelerin çok zor geçtiğini anlatan İbrahim, şunları söyledi:

“Her güne Muhammed’le şakalaşarak başlardık. Beş çocuğum içinde bana en yakını oydu. Muhammed gün doğumuna yakın yavaşça odaya girer, benimle uyumak için yanıma gelirdi.”