İsrail’in Gazze’de Kullandığı YASAK SİLAHLAR

Aşağıda bahsedilen konu, 2009 yılındaki Gazze savaşında bölgeye giden bir kişinin ifadeleridir.

‘Rengarenk, güzel ve halkın barış ve özgürlük içinde yaşadığı bir dünyadan yaşamın yok olduğu Gazze’ye girdik. Burada sağ salim ve güvenlik içinde kalınabilecek koşullar ortadan kalkmıştı. Gazze tam anlamıyla askeri bir hedef haline gelmişti. Öyle bir savaştı ki, güvenli hiçbir bölge bulunmuyordu. Hava bombardımanı sesleri her taraftan duyuluyordu. Halkın yüzünden korku ve endişe yağıyordu. Ben ve arkadaşım Erik Fosse Filistinli meslektaşımızla görüştük ve onlarla uzun süreli samimi bir ilişkimiz vardı. Yorgunlukları ve bitkinlikleri yüzlerinden okunuyordu. Tüm gün çalışıyorlardı. Onlar hiçbir umut ışıkları olmayan gerçek kahramanlardı. Sessizce ve eşi benzeri görülmemiş bir şekilde çalışıyorlardı. Gazze kıyısına gittik ve oradaki ucu bucağı görünmeyen askeri teçhizatlar ve tanklar rahatsız ediciydi.’

Bu cümleler 2009 yılı ocak ayında Gazze’ye giden Norveçli Doktor Mads Gilbert’e ait. Yıkım ve tahribin boyutunun bu kadar büyük olmasının nedeni, Siyonistlerin 2009 yılındaki savaşta kullandıkları silahlardan kaynaklanmaktadır. Bu kısa yazıda Siyonistlerin bu savaşta kullandıkları yasak silahlara değineceğiz. Bu silahların kullanıldığı, doktorların bulduğu deliller dışında, cesetler, yanıklar ve kemikleri kırılmış ve derileri erimiş cesetler gibi olağandışı görüntülerden de anlaşılmaktadır.

Yasak silahlar

Siyonistler tarafından Filistin’de yasak silahların kullanılmasının tarihçesi Filistin’in işgal edildiği zamana dayanmaktadır. İşgal dönemi boyunca, yasak silahların kullanıldığı ispatlanmıştır ama Hamas Gazze Şeridinde gücü ele geçirdikten sonra bu silahların kullanılması daha organize bir hale gelmiştir.

Yasak silahlar sadece askeri ve savaş hedeflerini hedef almayan ve sivilleri ve askerileri aynı ölçüde hedef alan silahlardır. Bu silahlar nükleer ve kitle imha silahlarını kapsamaktadır.

2009, 2012 ve 2014 yıllarında Siyonistlerin Gazze’ye karşı başlattığı üç büyük savaş boyunca, Siyonistler kapsamlı olarak üç grup yasak silahı Filistin’de kullandı. Bu üç grup yasak silahlar, 20. Yüzyılın son yıllarına doğru çok gelişmiş yasak silahlar karşısında nispeten daha gelişmiş silahlardır.

Aşağıda bahsedilen konu, “Filistinlilere karşı işgalci Siyonistlerin işlediği suçların yargılanması için Bağımsız Filistin Komisyonu’nun” araştırmalarının bir sonucudur.

Elektromanyetik silahlar (mikrodalga olarak bilinmektedir)

Bu tip silahlar hedefine elektrik akımından yüz kat daha ağır bir zararı gizlice vurmaktadır. Bu silahlar füzelerde de kullanılabilir. Bu silahların diğer bir kullanım amacı da düşman askerlerini kör etmek içindir. Bu silahlar büyük bir topluluğun derisini yakabilir. Elektromanyetik silahlar eğer bir şehrin hava sahasında kullanılırsa, o şehrin bütün elektronik sistemleri birkaç saniye içinde yok olacaktır.

Bu silahları tanımak için belirgin bir örnek verecek olursak, bu silahlar elektromanyetik yıldırım dalgaları gibidir ama yıldırım dalgalarının bu silahlarla iki farkı bulunmaktadır. Yıldırım dalgaları ham ve çiğ manyetizmadır ve uzun bir dalga sayılmamaktadır. Elektromanyetik silahlarda uzun dalgalar kısa dalgalara dönüşmektedir. Kısa dalgalar metre ve milimetre arasındadır. Bu yüzden toplumda bulunan her şeyle bağlantılı olabilir.

Elektromanyetik silahların topluma etkisi

Elektromanyetik silahlar elektro çip bulunan her şeyi yok edebilir. Bu yüzden sadece cep telefonları gibi iletişim sistemlerini yok edememektedir ama elektrik sistemlerini, televizyon, telsiz ve hatta otomobilleri rahatlıkla etki altına alabilmektedir. Çünkü bu araçlarda elektro çip sistemleri kullanılmıştır.

Bu silahların bir bölümü lazer şeklindeki silahlardır. Bu tip lazer silahlar insansız hava araçlarını ve tankları yok etmek için kullanılmaktadır. Bu silahlar insani hedefler için de kullanılmaktadır. Lazer ışınından geniş bir kemer oluşturmak savaş meydanındaki askerin kör olmasına neden olabilir.

Bu silahların vücuttaki etkileri

Elektromanyetik silahların bir türü olan mikrodalga silahların, aynı evdeki mikrodalgaların yaptığı işlev gibi bir işlevi bulunmakta ve savaş meydanında insanların vücutlarının yanmasına neden olmaktadır. Bu silahların işi, deri altına nüfuz etmek ve sinir sistemine zarar vermektir. Nüfuz eden ışınlar vücuttaki mevcut suyun ısınmasına ve vücut ısısının yükselmesine neden olmaktadır.

Bazı doktorların raporuna göre, bu silahlar isabet ettikleri bölgede oluşturdukları yanma nedeniyle kan oksijeninin azalmasına neden olmakta, duman zehirlenmesi nedeniyle vücutta zehirlenmeye ve sonuç olarak ta ölüme neden olmaktadır.

Komplikasyonlar

Bu tip silahların kullanılması vücutta olağandışı değişimler yaşanmasına, vücut yanmadığı halde derinin siyahlaşmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda bazı kişilerin şehit olması çok hızlı bir şekilde gelişmekte ve bu kişilerin bedenlerinde değişik bir koku bulunmaktadır ve doktorlar bunu açıklayamamışlardır.

Bu silahların diğer bir alameti de vücuda herhangi bir mermi ya da yabancı cisim isabet etmemesine rağmen vücutta yaşanan kan pıhtılaşmalarıdır. Gözlerde oluşan birçok yara da bu silahların kullanıldığının bir göstergesidir. Mikrodalga silahlar bedenin parçalanmasına neden olmaktadır.

Bu silahların kullanılmasından dolayı yaralıların ve ölülerin durumunun çok kötü olması nedeniyle daha fazla resim yayınlanamamaktadır.