Filistin direnişinin füzelerinden korkarak, İçişleri bakanı bile sığınağa giren korsan rejim, her halde düzenlediği saldırıdan pişman olmalı.
Aksi takdirde direniş gruplarınca Siyonist rejim onlarca değil yüzlerce füze ile hedef alınabilir ve tumturaklı füze sistemleri de dün görüldüğü gibi Siyonist rejimin abarttığı kadar direniş füzeleri karşısında işe yaramıyor.
Bu nedenle işgal rejimi yanlış hesaplarını tekrar gözden geçirmesi gerekiyor. Yanlış hesap yaparsa, hemen dersini almış olur.
Filistin direniş grupları tarafından yapılan açıklamaya göre, işgal topraklarına fırlatılan füzeler, Siyonist düşmanın kan dökmek için yaptığı saldırılara ve Cuma günü askeri mevkilerdeki direnişçileri hedef almasına ve katletmesine cevap niteliğindedir.
Filistinli gazeteci-yazar İyad el-Kara, kaleme aldığı yazıda işgal rejiminin cinayetlerine dikkat çekerek şöyle yazıyor: “İsrail, Mısır gözetiminde varılan anlaşmanın sorumluluklarından kaçarak, Gazze sınırında ve Batı Yaka’da Filistinlileri katlederek, Mescidi Aksa ve Filistinli esirlere saldırarak direniş güçlerince Tel Aviv’e füze atılmasına zemin hazırladı.”
Sonuç itibarıyla Filistin topraklarında yaşananlar, Filistin direnişinin işgalcinin tecavüzleri karşısında sabrının tükendiğini, İşgalci açısından, füzeler atıldığında Demir Kubbe sisteminin zamanında çalışmaması ve füzeleri engellememesi sorunu ortaya çıkarmış oldu.
Demir Kubbe sistemi füzeleri gerektiği gibi engelleyemediği gibi, iç cephede geniş bir kafa karışıklığı ve bocalamayı beraberinde getirdi. Bu da büyük bir savaşta zaafı ortaya çıkan iç cephenin afallamasına neden oldu. Bu süreçte direniş güçleri, Siyonist iç cephesinin zayıflığını gün yüzüne çıkaracak bir çatışmaya girmesi durumunda, yaptığı tehditleri hayata geçirmeye kâdir olduğunu gösterdi.