İSRAİL İçin Üstün Gelme Devri KAPANDI!

Siyonist Başbakan Binyamin Netanyahu, hükümeti düşürme gücüne sahip olan koalisyon ortaklarını seçime gitmek için toplumsal havanın uygun olmadığı, Siyonist rejimin çok ciddi tehlikelerle karşı kaşıya olduğu; seçimin bu tehlikelere karşı koymak için kendilerini meşgul etmemesi gerektiği konusunda ikna etmeyi başardı.

Ancak Bennett başkanlığındaki koalisyon ortağı parti hükümette kalmak için İsrail’in kaybolan zafer ve üstünlük gücünü geri getirme şartını masaya koydu. Yani yeniden askeri zaferler kazanmasını, İsrail’in caydırıcı gücünü geri getirmesini ve El-Han El-Ahmer’i yıkmasını şart koştu. Tabi onların bu ve buna benzer diğer şartları Siyonistlere daha fazla tehlikeyi de beraberinde getirecektir. Bennett, yaptığı açıklamada, ısrar ettikleri şartlar konusunda Netanyahu’ya karşı geri adım atmayı, İsrail’in Hamas karşısında geri atmasına tercih edeceğini söyledi.

Savaş Emareleri

Zafer savaşı başlatmayı gerektirir. Bennett’in şartlarını kabul eden Netanyahu da bunu yapmıştır. Ancak iki taraf da birkaç ay içinde alevlenecek savaşın niteliği ve şekliyle ilgili bir şey söylemedi. Bu savaş Gazze’ye karşı mı, yoksa Lübnan Hizbullahı’na karşı mı olacak? Büyük ihtimalle hedef Gazze olacak. İsrail şu anda Suriye ve Hizbullah’a savaş açamaz. Çünkü İsrail Hizbullah’ın saldırı gücünü tahmin ediyor ve savaştan sonra Filistin’in kuzeyinde bazı yerleşkeleri ele geçirmesinden endişe ediyor. İsrail gücünü Güney Lübnan ve Gazze’de defalarca denedi. Bu tecrübeler nedeniyledir ki Bennett zafer dönemlerinin geri getirilmesini istemektedir.

Ancak Siyonistler zafer kazanmak istiyorlarsa onların bir Arap rejimine karşı savaş açması gerekir. İşte o zaman zaferleri kesindir. Yok, eğer direnişe karşı savaş açarlarsa onların yeni zaferler kazanmaları artık çok zor.

Buna rağmen Gazze’ye karşı bir savaş açabilirler. Çünkü işgalci, Filistin direniş güçlerinin işgal rejiminin içlerine doğru hareket edemeyeceğini, bunun için gereken askeri araç ve mühimmata, bunu yaparken kendisini arkadan koruyacak nizami bir orduya sahip olmadığını biliyor. Ancak buna rağmen işgal rejiminin direnişe karşı zafer kazanması mümkün değildir. İşgalci insanları öldürebilir, alt yapıyı ve evleri yıkabilir. Ancak Siyonistler karadan Gazze’ye asla giremezler. Onlar yıkım için uçaklara dayanıyorlar. Bu şekilde bir zafer kazanmaları ve amaçlarına ulaşmaları da mümkün değildir.

Direnişçiler Daha Sağlam-Kararlı

Savaş meydanında zafer kazanacak olan kişi şüphesiz askerdir. Siyonistler Filistinli direnişçi askerin sağlam irade, zafere olan iman, kendini feda etme, uyum, amaç ve sonuçlara karşı bilinç konusunda Siyonist askerlerden çok üstün olduğunu iyi biliyorlar.

Siyonist askerler çok değişti. Şimdiki Siyonist askerler, daha önce devlet kurup onu korumak isteyen Siyonist askerlerden çok farklı. O zaman meydanda olan Siyonist askerler dünya Yahudilerinin beklediği hedefleri gerçekleştirmek için kendini adayan askerlerdi. Bunlar Filistin’e gelmek isteyen her Yahudi için güvenli ortamı hazırlamak için var gücüyle çalışan askerlerdi. Ancak bugünkü askerlerin askeri disiplini zayıftır. Hayata düşkündür. O hayatına bakıyor, yolsuzluğun parçaladığı, siyasi grupların menfaatleri için yarıştığı ve makamlara üşüştükleri devlete bakmıyor. Siyonist asker silahıyla Filistinli askerden daha üstün olabilir, ancak silahın ustalığı askerin ustalığı oranındadır.

Diğer taraftan Gazze’deki Filistin toplumu da Siyonist toplamdan çok ama çok farklıdır. Gazze halkının tümü direnişin arkasında tek bir saf halinde dururken, direnişin üstün gelmesi için de her şeyini vermeye hazırdır. Gazze halkı yıllardır kuşatma altındadır. Zor şartlarda yaşıyorlar. Ancak buna rağmen direnişçi bir halktır. Zafer ve şehadete isteklidir.

Siyonist toplum ise hayatın lüksüne kaptırmış kendini. Savaş atmosferinde yaşama istidadı yoktur. Etnik ve siyasi olarak parçalanmış bir toplumdur. Orduyu desteklemek için bir araya gelmesi veya zafer için gereken zorlukları göğüslemesi mümkün değildir.

Siyonistler açtıkları üç savaşta Gazze’ye girmeyi denediler. Ancak orada onları cehennemin beklediğini gördüler. Gelecek savaşlarda ise önceki savaşlarda gördüklerinin çok daha fazlasını göreceklerdir. Filistin direnişi hiyerarşi, disiplin, silahlanma ve bilinç olarak çok iyi gelişti. Siyonistlerin bastığı yerlerde deprem yaratmaya kadirdir. Sahip olduğu füzeler de hem nokta vuruşu hem de taşıdığı patlayıcı açısından çok gelişti. Siyonist emniyet teşkilatlarıyla istihbarat birimi Filistin direnişinin eğitim ve tatbikatlarını sürekli takip ediyorlar. Onlar artık zafer kazanmanın avuçlarında olmadığını çok ama çok iyi anlamış durumdalar.

Siyonistler Gazze’ye karşı yeni bir savaş açarlarsa bu yeni bir maceraya girmek istiyorlar demektir. Onların zafer umutları ise bir kuruntu olarak kalacaktır. Savaşa girmeleri onları yeniden hayal kırıklığına götürecektir. Filistin direnişi rüştüne ermemiş bir güç değildir. Aksine şu anda tamamıyla olgunlaşmış; hazırlık yapmış ve her şeye hazırdır. Saldırı durumuna geçmemesinin ana nedeni onun Araplar tarafından kuşatılmış olmasıdır.

Siyonistler elbette ki güçlüdür. Ancak onların gücü Filistinlilerin gücüyle kıyaslanırsa onların büyük ölçüde gerilediklerini görmek mümkündür. Ben orandan bahsediyorum. Askeri enerjinin parçalarından bahsetmiyorum. Filistinlilerin askeri gücü genel olarak büyümüştür. Geometrik dizi şeklinde büyümüştür. Siyonistlerin askeri gücü ise sayısal olarak büyümüştür. Siyonistler şu ana kadar askeri olarak hep bizden üstün olmuşlardır. Ancak biz irade ve maneviyatımızla onlardan üstünüz. Nice kılıç vardır ki sahibini öldürmüştür.

Siyonistler maceraya atılabilir. Ancak Allah’ın izniyle sadece hayal kırıklığı ve hezimet tadacaklardır.

Kibir, sahibini sürekli yok olmaya götürür.

Dr. Abdüssettar Kasım / Filistin