Siyonist Netanyahu’nun ilk kez 2018 yılı Ağustos ayında gündeme getirdiği ancak şartlar gereği rafa kaldırdığı yeni ulusal güvenlik doktrinini hayata geçirmek için tekrar çalışmaya başladığı bildirildi.
İsrail rejimi 70 yıldır ilk başbakan David Ben Gurion’un güvenlik doktrinini kullanmaktaydı.
Netanyahu’nun parlamento seçimlerini kazanmış olmanın verdiği güvenle bu adımı attığı yorumları yapılıyor.
İsrail Başbakanlık Ofisi Netanyahu’nun plana ait gizli bir dokümanın birer kopyasını kısa bir süre içinde istihbarat servisleri, ordu, Mossad ve Shin Bet’e göndereceğini duyurdu.
Netanyahu’nun mevcut doktrini güncellemek istemesinin bazı sebepleri var. Bunlardan ilki dünyada son 70 yılda yaşanan değişiklikler. İsrail rejiminin bölgenin içinde ve dışında pek çok ülkeyle askeri ve istihbarat ilişkileri kurması onun çevre doktrinine duyduğu ihtiyacı azalttı.
Ekonomik, askeri ve istihbari başarılar, Arapların Filistin Davasından taviz vermeleri ve başta ABD olmak üzere büyük ülkelerin verdikleri destek İsrailli liderleri cesaretlendirdi.
Onlar da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını görmezden gelmeye başladı. Tüm bu gelişmeler mevcut doktrini değiştirme isteğini güçlendirdi. Öte yandan bu doktrin İsrail rejiminin ulusal gücünü dönüştürme amacı taşıyor.
Örneğin Netanyahu bölgesel bir siber güç olabilmek için yabancı yatırımcı arayışında. Aslında iki yıldır “güvenlik 2030” konsepti üzerine araştırma ve uygulamalar sürüyor.
Tel Aviv yönetimi gelecek on yıl boyunca karşılaşmayı beklediği tehditlere karşı siber güvenlik, savunma gücü ve füzeler konusunda kendini geliştirmeye çalışıyor.
Netanyahu’nun yeni doktrini İsrail güvenliğine yeni bir yaklaşım olarak düşünülse de bazı zorluklarla karşılaşacak. Bunlardan ilki eski ve mevcut güvenlik ve savunma yetkililerine danışılmadan hazırlanmış olması.
Yeni doktrin üzerinde sadece Knesset’in Güvenlik Komitesi ile Mossad – Shin Bet ortak komitesi çalışıyor. Ayrıca yeni ulusal güvenlik doktrininin Netanyahu’nun siyasi geleceğini sağlama amacı taşıdığı eleştirileri de yapılıyor.
Öte yandan yeni doktrinin maliyeti de önemli bir sorun. İsrail’in askeri harcamaları pek çok ülkeyi geride bıraksa da Siyonist rejim daima ABD yardımlarına muhtaç oldu.
Üstelik İsrail gayrisafi yurtiçi hasılası 2017 yılı Kasım ayında yüzde 2,6 açık verirken bu oran 2018 yılı Kasım ayında yüzde 3,6’ya çıktı. Yani planlanan strateji bütçeyle uyumlu değil.
Son olarak bazı uzmanlara göre yeni doktrin eksik ve İsrailliler arasında korku yaymaktan başka bir işe yaramıyor.
Likud önderliğindeki hükümetin başarısız ekonomi politikalarını, artan işsizliği ve azalan kamu refahını örtme amacı taşıyor. Bu uzmanlara göre yeni doktrin orduyu halkın hizmetçisi olmaktan çıkarıp tam tersi bir pozisyona sokacak.