İSRAİL Zindanlarında 23 Yıl Esaret – HAMAS Milletvekili Şeyh Hasan Yusuf

11 aylık esaret hayatından sonra özgürlüğe kavuşan Hamas’ın Batı Yaka’daki önde gelen liderlerinden Milletvekili Hasan Yusuf ve sevenleri, özgürlüğe kavuşmanın yoğun bir çalışmanın yeni bir istasyonu olduğunu çok iyi biliyorlar. Hasan Yusuf daha önce 17 kez tutuklandı ve toplamda 23 yılını Siyonist rejimin zindanlarında geçirdi.

“Onlar irademizi asla kıramazlar” diyor Hamas lideri Hasan Yusuf…

Kendisini karşılamaya ve tebrik etmeye gelen halkı selamlarken kalbinin derinliklerinden bunu söylüyor; birlik, uzlaşı, hak ve hukuka bağlılık mesajları veriyordu.

Siyonist işgal rejimi 11 ay zindanda tuttuğu Hamas’ın Batı Yaka’daki önemli şahsiyetlerinden biri olan Milletvekili Hasan Yusuf’u 11 Ekim Perşembe günü akşam saatlerinde salıverdi.

Tekrarlanan tutuklamalar… Ama neden?

Siyonist işgal rejiminin sık sık kendisini tutuklamasının amacını çok iyi anlayan Hasan Yusuf kendisini karşılayanlara yaptığı konuşmada, “onlar irademizi kırmak ve halkımızdan uzak kalmamızı istiyorlar. Ancak halkımız kalbimizdedir. İrademiz de asla kırılmayacaktır”  dedi.

Büyük bir azim ve kararlılıkla sözlerini sürdüren Şeyh Yusuf “Halkımız işgalden kurtulup özgürlüğüne kavuşuncaya kadar bu yolda yürümeye devam edeceğiz” mesajının altını çizdi.

Siyonist işgal güçlerinin 13 Aralık 2017 tarihinde tutukladığı Şeyh Hasan Yusuf 11 aylık idari cezanın ardından serbest kaldı.

Fedakârlık ve bedel yolculuğu

Hamas liderlerinden Hasan Yusuf’un hayatı tam bir fedakârlık ve bedel ödeme hikâyesidir. Özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz, daha özgürlükten tam manasıyla yararlanmadan yeniden tutuklanmış ve zindana atılmıştır. İşgalci İsrail onun gibi kapasiteli ve etkin bir liderin Batı Yaka’daki ulusal çalışma sahasında olmasına tahammül edemiyor.

Zindandan çıkarken kendisine ait uzun tesbihini, kışlık kahverengi takımını, çürümüş olan tarağını ve eskimiş tıraş takımını, siyah saatini ve diğer özel eşyalarını bir çantaya koyup 12 nolu koğuşun emanet bölümüne bırakıyor, üstüne de ismini yazdırıyordu.

Gazeteci Ahmed El-Beytavi “Şeyh Hasan Yusuf’u bilmeyenler için gerçek tanıklık” başlığıyla bu bilgileri veriyor.

Siyonist işgal rejimi cezaevindeki esaret hayatında Şeyh Hasan Yusuf’a yakın olan Ahmed El-Beytavi şöyle diyor: Şeyh Yusuf serbest kalacağı gün esirlerin kulaklarına eğilerek “döneceğim… Çok uzun sürmez” diye fısıldıyordu.

Şeyh Hasan Yusuf’u bilenler onun 17 kez tutuklandığını ve toplamda ömrünün 23 yılını zindanlarda geçirdiğini söylüyorlar. Siyonist rejimin çoğunluğunu Hamas liderlerinin oluşturduğu onlarca Filistinli lider ve öncüyü 1992 yılında Güney Lübnan’daki Mercu’z-Zuhur’a sürgün ettiği grup içinde Şeyh Hasan Yusuf da bulunuyordu.

Siyonist işgal zindanlarından çıkar çıkmaz daha önce yaptığı işlere dönen Şeyh Hasan Yusuf, sosyal, ulusal veya dini bir etkinlik olduğunda herkesten önce orada olur. Hasan Yusuf’un bu tavır, ısrar ve kararlığıyla Batı Yaka’da hâkim olan Filistin Yönetimi’nin zorbalığına, zulmüne, despotluğuna ve insanları dışlamasına rağmen uzlaşı ve birlik mesajı verdiği göze çarpar.

Özgürlüğe kavuştuktan sonra esirlerin zindandan dışarıya gönderdikleri mesajı yaymaya başladı. Esirlerin ulusal birlik istediklerini, uzlaşının sağlanmasını talep ettiklerini, basındaki atışmaları bırakmalarını istediklerini belirterek, kendileri için vahdetin esas olduğunu ifade etti ve Gazze üzerindeki toplumsal yaptırımlara da son verilmesi çağrısını yaptı.

Şeyh Hasan Yusuf kimdir?

Şeyh Hasan Yusuf, Nisan 1955 tarihinde Batı Yaka’nın kuzeyinde yer alan Ramallah şehrine bağlı El-Caniye köyünde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde okuyan Şeyh Yusuf, orta ve lise öğrenimini komşu Kefer Ni’me beldesinde tamamladı.

Şeyh Hasan’ın babası köyde imam hatiplik ve müezzinlik yapıyordu. Bu da camiye bağlılığının köklü ve derin olduğunu, caminin onun ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteriyor.

İslam’ı sevme, ona mensup olma ve çevresinde kenetlenme terbiyesiyle büyüdü. Bu şahsiyetini güçlendirdi, ahlak ve gidişatını etkiledi.

Yaşı 15’e geldiğinde Ramallah Et-Tahta Camisinden sorumlu bir genç haline geldi. Daha sonra Kudüs Üniversitesi Davet Fakültesinde eğitimini tamamlayıp mezun olan Hasan Yusuf, Beytunya beldesinden Sabah Ebu Salim ile evlendi. Allah kendisiyle eşi Sabah’a altı çocuk nasip etti.

Farklı bir ses

Siyasilerin açıklamaları her ne kadar halay kırıklığı uğratıyorsa da Şeyh Yusuf’un açıklamaları, yaklaşım ve tutumu akranlarınınkinden çok farklıdır. El-Beytavi şöyle diyor:

“Yaşananların karanlık olmasına ve geleceğin de sisli görünmesine rağmen, Şeyh Yusuf’ta maneviyatı güçlendirme ve sıkıntıları hafifletme gücü vardı. Bunun için sesi kısılıncaya kadar hak ve hakikati bağırırdı. Sözleri insanı esir alır, delili ise çok güçlü ve ikna edicidir. Gece yarısı veya sabaha doğru onun ayağa kalkıp ibadetle meşgul olduğunu, gündüzleri oruç tuttuğunu; özellikle Pazartesi ve Perşembeleri oruçla geçirdiğini görürdük.”

El-Beytavi değerlendirmesini şöyle sürdürüyor:

“Gölgesi hafifti. Yemek hazırlamayı hobi haline getirmişti ve eğlendiriciydi. Her gün yorulmadan, bıkıp usanmadan kendisi hazırlıyordu. Bir gün odasına yemeğe çağırdı. Annenin küçük çocuğuna yedirdiği gibi bana kendi eliyle yedirmeye başladı.”

Yeniden ne zaman tutuklanacak?

Gazeteci Ala Er-Rimavi Şeyh Hasan Yusuf’la yaşadıklarıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, bir gazetecinin kendisiyle yaptığı röportajda, “Ne zaman tutuklanacaksın?” diye sorması üzerine, Şey Yusuf’un kendisine “gördüğün gibi hala tutukluyum. Şu anda cezaevinin salonunda olduğumu görüyorsun” dediğini aktarıyor.

Er-Rimavi değerlendirmesinde “Hayatımda onun gibi hareketli, aktif ve çalışmaya hazır birini görmedim. Günlük programı on aktiviteden aşağı olmazdı” dedi.

Hamas’ın Filistin halkı içinde Filistin halkına, hak ve hukukuna, kutsallarına ve Filistin davasına sadık, bunun için her şeyini verebilecek istidatta yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden biridir Şeyh Hasan Yusuf.