İran İslam Cumhuriyeti’nin İslam İşbirliği Teşkilatı Temsilcisi, “İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Siyonist rejimin İslam alemine sızmasını engellemesini istedi.
İran’ın İİT Temsilcisi, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade’nin, çarşamba günü İslamabad’daki İİT Dışişleri Bakanlarının 48. Zirvesinde yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
“Batı Asya bölgesindeki güvensizlik ve istikrarsızlık, Filistin krizi ve uluslararası sistemin en uzun ve en karmaşık krizi olarak nitelendirilebilecek Filistin topraklarının Siyonistler tarafından organize işgalinde yatmaktadır.
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kurucu üyelerinden birinin temsilcisi olarak, bu örgütün temelinin Filistin davasına dayandığını ve dolayısıyla tüm Filistinlilerin ata topraklarına dönüşünün olduğunu belirtmeye gerek görmüyorum. Kudüs’ün kalıcı başkentinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması, çalışmalarının en yüksek önceliği olmaya devam etmeli ve bu yüce hedefe ulaşmak tüm eylemlerimizin odak noktası olmalıdır.
İsrail ve ana destekçisi Amerika’nın İslam ülkeleriyle normalleşmeye yönelik sömürge politikaları bazı teşkilat üyesi ülkeler tarafından memnuniyetle karşılandı ve bu İslam ümmetinin birlik ve refahı hususunda endişe verici bir tehlike.
Tüm Filistinlilerin ana topraklarına dönüşü ve daimi başkenti Kutsal Kudüs’te bağımsız bir Filistin devletinin kurulması en temel öncelik olarak görülmeye devam etmeli ve bu yüce hedefe ulaşmak, tüm önlemlerin başında gelmelidir.
İran, teşkilata üye ülkelerle ilgili anlaşmazlıkların ve sorunların diyalog ve barışçıl yöntemler kullanılarak çözülmesini her zaman desteklemiştir.
İslam ümmetinin aydınlık bir geleceğe ve refaha kavuşması, ancak Müslümanlar ve İslam ülkeleri arasında birlik, yakınlaşma ve katılımın artması ile mümkündür. Bu konu İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından İslam dünyasının en önemli stratejik hedefi olarak değerlendirilmelidir. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin ekonomik ve ticari işbirliğini, ekonomik ve ticari altyapısını güçlendirmek bugün İslam ülkelerinin ihtiyacıdır. İran İslam Cumhuriyeti, bu işbirliğini desteklerken, bu çalışmanın nihai amacının, üyelerin kapsayıcı katılımları ve karşılıklı yararları temelinde sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak olduğuna inanmaktadır. “