İNGİLİZ Prensin Ziyareti BALFOUR’un Özrü Mü?

Filistin’in İngiltere Büyükelçisi Manuel Hassasiyan, yaptığı açıklamada, “İngiliz hükümetinin ne yaptığına bakmadan bu siyasi ziyaretin etkisini ve vermek istediği mesajı önemsiyoruz. Bunun, İngiliz Kraliyet ailesinin işgal altındaki topraklara tarihi ve sembolik bir ziyareti olduğunu düşünüyorum. Filistin’in meşru bir devlet olduğu ve Filistin halkının çektiği acıların farkına vardıkları düşüncesinin bir yansıması olduğuna inanıyorum. Bu ziyaret, Filistin ve halkının kendi kaderini tayin hakkına sahip olduklarını kabul ettiklerini gösteriyor” diye konuştu.

Öte yandan İsrail’in İngiltere Büyükelçisi Mark Regev de Prens William’ın bölgeye ziyaretini değerlendirerek, İngiltere’nin bu ziyaretin siyasi olmadığını açıkça belirttiğini vurgulayarak, İngiltere ve İsrail arasındaki ilişkilerin gücünü gösterdiğini kaydetti.

Prens’in ziyareti tartışmaları da beraberinde getirdi

Bu arada Prens’in, Mescid-i Aksa’yı, Kıyamet Kilisesi, Hanna Vaftiz Kilisesi ve Batı Duvarı’nı ziyaret edeceği açıklanırken, İsrail, Burak Duvarı’nın Filistin topraklarının bir parçası olmadığını belirterek bunun ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurguladı.

İsrail’in Kudüs İşleri Bakanı Ze’ev Elkin, Prens William’ın resmi konutu Kensington Sarayı’ndan yapılan açıklamada yer alan “İşgal altındaki Filistin toprağı” ifadesine tepki göstermiş ve bu ifadenin değiştirilmesi çağrısında bulunmuştu.

Prens William’ın Filistin ve İsrail’i de kapsayan üç günlük ziyareti kapsamında, bugün Ürdün’e ulaşması bekleniyor.

William, 26 Haziran’da İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ve Başbakan Binyamin Netanyahu ile ayrı ayrı görüşecek.

Ziyareti kapsamında Yafa ve Tel Aviv’de bazı programlara da katılması beklenen Prens William, 27 Haziran’da da işgal altındaki Ramallah kentinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelecek.

Mescid-i Aksa’nın da içinde yer aldığı Kudüs ile Batı Şeria 1967’den beri İsrail işgali altında tutuluyor.