Çeyrek asrı geride bırakan ve bu süre içinde Filistin halkına kan, gözyaşı, sıkıntı ve talandan başka bir şey getirmeyen Oslo Anlaşması’nın 25’ci yıldönümü münasebetiyle Hamas basın açıklaması yaptı.
Hamas yaptığı açıklamada, direnişin semavi dinlerle uluslararası hukukun güvence altına aldığı bir hak olduğunu hatırlatarak, silahlı direniş dâhil her türlü direnişin Filistin halkının davasını koruması ve hakkını geri alması için stratejik ve meşru bir tercihi olduğunu ifade etti.
Mahmut Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetiminden düşmanla sürdürülen kirli güvenlik koordinasyonunu sonlandırmasını, mücahitleri takip etmekten, kovalamaktan, tutuklamaktan, silahlarına da el koymaktan vazgeçmesini ve Gazze halkına yaptırımları da kaldırmasını istedi.
Devrimci Gazze halkının sınırda sürdürdüğü yürüyüşleri selamladıklarını belirten Hamas, buna tam destek verdiklerini, mültecilerin geri dönmeleri ve kuşatmanın kalkması için kitlesel eylem yapan halka tam destek verdiklerini kaydetti.
Hamas açıklamasında, Oslo üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen Filistin halkının hâlâ bu siyasi tuzağın ve ulusal cinayetin faturasını ödediğini belirtti.
Açıklamasında ABD’nin pazarladığı ve dayattığı Yüzyılın Anlaşması’na da değinen Hamas, Filistin’in ulusal haklarını tasfiye etmeyi hedefleyen her türlü çözüme karşı oldukları gibi, Amerika’nın elçilik binasını Kudüs’e taşıyıp burayı işgal rejiminin başkenti ilan etmesini de reddettiklerini ifade etti.
Hamas Filistin uzlaşısına da değinerek, uzlaşı için öncelikle Gazze’ye uygulanan yaptırımların kalkması gerektiğini hatırlattı.