GAZZE’de Yaşananlar Tüm İnsanlığın UTANCI

Hamas’ın kurduğu hükümette Esirler Bakanlığı da yapmış olan Kubha verdiği röportajda “İnsanlık tarihinde ya da özgürlüklere saygılı, vatanını kutsayan, vatandaşını değerli bilip onun özgürlüğünü önemseyen hiçbir rejimde veya yönetimde bir coğrafyanın aynı vatandan olan bir başka coğrafyayı kuşattığı ona ambargo uyguladığı, aynı halkın olmazsa olmaz bir parçası olan bir kesimine karşı cezalandırıcı yaptırımlar uyguladığı; buradaki halkı öldürerek, suikasta maruz kalmasını sağlayarak, planlı bir şekilde aç bırakarak cezalar uyguladığı görülmemiştir” dedi.

Kubha yaptığı açıklamada ayrıca “halkın yönetimi olması gereken bir yönetimin, toprağını işgal eden işgalciyle kendi halkının düşmanlarıyla bir olup, bu halkın olmazsa olmaz kesiminin bir lokma ekmeğine ve bebeklerinin sütünü karşı işbirliği yapması nerede görülmüştür? İçerde bunlar olurken, bazı gruplarla örgütler ise olup bitenler karşısında suskunluğunu sürdürüyor, halka olan sevgi ve saygıları bu yönetimin yaptığı zulümlere ve yaptırımlara karşı seslerini yükseltmeye zorlamıyor” ifadesini kullandı.

Gazze düşmanlarının oluşturduğu koalisyon

Filistin lideri Kubha açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Filistin Yönetimi’nin, Filistin halkının gerçek direnişi olan ve bunu somutlaştırıp gerçek manada iradesini ortaya koyan Gazze ve direnişine karşı işgalcinin yanında bu halkın düşmanlarıyla koalisyon kurduğu bir süreçte şu soru akla geliyor. Acaba Gazze’ye uygulanan ambargo ne zaman kalkacak? Utanç verici bu suskunluk ve kasıtlı görmezden gelme karşısında Batı Yaka’daki sivil toplum kuruluşlarıyla buradaki halkın, kendi çıkarını vatanın çıkarı üstünde gören bu yönetimden büyük zulüm ve saldırganlık gören onurlu Gazze’ye karşı tepkisi hani nerede?”

“Gazze’nin aç bırakılması, gözden düşürülmek ve aşağılanmak istenmesi sadece Hamas’a karşı gizlenen bir kinin neticesi değildir. Aynı zamanda işgal rejiminin dayattığı üç savaşa (Furkan, Siccil Taşları ve Yenilmiş Ekin savaşları) karşı direndiği için Gazze cezalandırılıyor. Bu ceza ve yaptırımlarla direnişi ve cihadıyla ümmete ilham kaynağı olan Gazze’nin iradesini kırmak, cihad ve devrimci ruhunu öldürmek istiyorlar. Uygulanan bu ceza ve yaptırımlar gerçekten çok kötü ve çirkin bir cinayet, açık bir ırkçılıktır. Aynı zamanda halkın imkânlarını heder etme, mali gelirlerini yok etme, herkesin hakkı olan bir hakkı birine verip diğer bir kesimi mahrum etmedir. Bu da açıktan bir ayırım ve skandaldır. Bu yaptırımlar, onu uygulayanların ahlaki çöküntülerini de ortaya koymaktadır.”

Batı Yaka’nın durumu

Batı Yaka’nın yaşadığı duruma ve işgalcinin tek başına burada at koşturmasına da değinen eski Bakan Kubha şunları söyledi:

“İşgalci, Filistin sahasındaki aşağılık bölünmüşlüğü fırsat bildiği gibi, Filistin Yönetimi’yle onun bağlı olduğu örgütteki insanların kendi halkına karşı besledikleri dışlama ve sindirme duygularını da kendi çıkarı için kullanıyor ve bölünmeyi daha da derinleştirmek için besliyor. Direnişi bitirme, Filistin halkı içinde özellikle de Gazze halkı içinde büyüyen milli bilinci yok etmekte başarısız kaldıktan sonra Filistin Yönetimi üzerinden bu çabalarını daha da artırdı.”

“Batı Yaka varlığını, gıdasını ve meşruluğunu güvenlik koordinasyonundan, siyasi tutuklamalardan alan kişiler tarafından yönetiliyor. Bunda onların şahsi çıkarları, imtiyazları ve maslahatları var. Bunu da dönen kapı politikası gölgesinde yapıyorlar. Kurbanları ise Filistin halkı içindeki mücahitler, direnişçiler, özgür ve şerefli insanlardır. Hamas’ın özgürlüğe kavuşmuş esirleri ve direnişçiler işgalcinin kor ateşiyle dağlandıkları gibi, Filistin Yönetimi’nin yaktığı ateşle de yanıyorlar.”

“Bu tutuklamaların amacı başını kaldıranlara sopa vurup kafalarını indirmelerini sağlamak ve dengelerini bozmaktır. Siyonist işgal rejimi rapor, değerlendirme ve istihbarat bilgilerine ve ajanların verdikleri malumatlara dayanarak cezaevinden çıkan esirlerin direniş ve örgütsel faaliyetlerin içine girdiğine inanıyor.

O nedenle cezaevinden çıkan esirler daha çıkar çıkmaz evine yeni gelmişken ve gücünü toplamışken tekrar işgal güçlerinden ağır darbeler alıyorlar. Bu darbelerle dengelerini kaybediyor, sendeliyor ve kendilerini zindanın karanlık dehlizlerinde buluyorlar. İşgalci bir esiri zindanda tutacak bir bahane bulamadığı zamanlarda ise bu kez haksız ve zalim bir şekilde idari cezalar vererek esaretinin sürmesini sağlamaktadır.”

İşgalciyle güvenlik koordinasyonu ve Batı Yaka hürmetinin çiğnenmesi

Hamas liderlerinden Vasfi Kubha Batı Yaka ile ilgili yaptığı değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Batı Yaka’nın hürmeti işgal güçleri tarafından çiğnenmektedir. İşgal güçleri tutuklamalar yapmak, mücahit ve direnişçileri tasfiye etmek veya evleri yıkmak için istediği zaman istediği yere girmektedir. Bu durum karşısında Filistin Yönetimi işgalciye her türlü hizmeti vermekte, işgalci efendisine karşı köle rolünü oynamaktadır. Kendi halkını korumamakta, onların kendilerini koruma ve savunma araçları edinmelerine izin vermemektedir. Daha da üzücü olan, işgalci güvenlik operasyonu yapıp bölgeden ayrıldıktan hemen sonra bu kez Filistin Yönetimi’ne bağlı olan ve hiçbir zaman vatanı ve vatandaşlarını korumayan silahlı güçler cadde ve sokakları doldurmaktadırlar.”

“İşgalcinin Filistin halkına karşı işlediği cinayetler bir gün olsun durmadı. Toplu cezalandırma politikasını sürdürüyor, direnişçilerin iradesini kırmak, gençlerin direniş faaliyetlerine katılmalarını engellemek, işgal güçleriyle yerleşimcilere karşı feda eylemleri yapmamaları adına onları korkutmak için umutsuz bir girişim olarak evlerini yıkmaya devam ediyor.”

“Mücahitlerle direnişçilerin takibinde, yakalanmasında ve tasfiyesinde Filistin Yönetimi’ne bağlı güçlerin Siyonist işgal güçleriyle sürdürdükleri güvenlik koordinasyonun rolü büyüktür.”