GAZZE Ablukasında SAĞLIK Hizmetleri Ne Halde?

Bu sıkıntı ve krizlerden en çok etkilenenlerin başında Gazze’deki sağlık sektörü geliyor. Hastanelerde ilaçlar dibe vururken, medikal aletler ve diğer sağlık malzemeleri tükenmeye başladı. Bunlar yetmiyormuş gibi hastalar, kapıların kapatılması yüzünden dışarıda tedavi olmaktan mahrum bırakıldılar. Elektriklerin gün boyu kesik olması ise var olan sıkıntıların katlanmasına neden oluyor.

Kuşatmanın sağlık sektörüne etkisi

11 yıllık ambargo ve kuşatma sürecinde Siyonist işgal rejimi Gazze’deki sağlık sektörüne darbe indirdi. Gazzeli hastaların Beyt Hanun (Erez) kapısından Batı Yaka ve 1948’de işgal edilmiş Filistin topraklarındaki hastanelere gitmelerini engellediği gibi, Rafah sınır kapısını da kapattırarak Gazze’de tedavi imkânı bulamayan hastaların dışarı çıkmalarını tamamen engelledi.

Siyonist işgal rejiminin durumu ağır olan hastaların yeşil hat olarak bilinen bölgeye geçip tedavi olmaları için uyguladığı bürokratik uygulamalarla talep ettiği belgelerin tamamlanmasının uzun zaman alması hastaların sıkıntılarını katlamaktadır.

Filistin Yönetimi’nin sevkleri yapmaması

Siyonist işgal rejiminin Gazze’yi her yönden kuşatmasına paralel olarak Filistin Yönetimi de hastaların sevklerini yapmayarak, Gazze’deki hastanelerde tedavi olamayan binlerce hastanın hayatını tehlikeye atmaktadır. Filistin Yönetimi’nin uygulamaları sebebiyle şimdiye kadar üçü çocuk sekiz kişi hayatını kaybetti. Bu baskı ve uygulamalar, ilaç, süt ve medikal malzemelerin Gazze’ye geçişini de etkilemektedir.

İlaç açığı

Gazze’deki ana ecza deposunda 170 çeşit ilaç tamamıyla biterken, kanser hastalarının kullandığı 67 ilaçtan 37’si de tamamıyla tükenmiş durumda. Bu, kanser hastalarına yapılan tedavi ve bakımın %70 oranında azaldığını gösteriyor.

Bunların yanında Gazze’deki sağlık sektörü 270 ilaç ve tıbbi malzemede ciddi sıkıntı çekiyor. Genelde açık %40’a varmış durumda. Bu durum genel olarak ilaç sektörünü tehdit ederken, bunun sonucunda yoğun bakım ünitesi, anestezi bölümü, diyaliz bölümleri ve ilk yardım birimleri ciddi manada etkilenmektedirler.

Personel sıkıntısı

Gazze’deki sağlık sektörü sadece ilaç ve malzeme sıkıntısı çekmiyor. Aynı zamanda buradaki hastaneler personel özellikle uzman çalışan sıkıntısı da çekiyor.

Gazze’de her yıl 800 sağlık personeline ihtiyaç duyuluyor. Sağlık liseleriyle, ön lisans ve Tıp fakültelerinden mezun olanların dışarıya çıkıp kendilerini geliştirmelerine izin verilmediğinden, yük hastanelerle, daha önce burada çalışanların omuzlarını yığılıyor.

Bu durum ameliyat olacak hastaların aylarca beklemelerine neden oluyor. Çok önemli ameliyatlar için bazı hastaların 18 ay beklemek zorunda kaldıklarını düşünürsek buradaki sağlık sektörünün ne tür sıkıntılar yaşadığını anlayabiliriz.

Gazze’deki hasta sayısı

Gazze’de her ay 1000 hastanın dışarı çıkıp tedavi olması gerekiyor. Ancak bunlar için çıkarılan sevklerin %50’si işgal rejimi tarafından reddediliyor. Birleşmiş Milletler’in Gazze’deki koordinasyon ofisinin rakamlarına göre şu anda dışarı çıkmak isteyen 20 bin kayıtlı Filistinli var.

Filistin Yönetimi’nin Ramallah’taki hükümeti Gazze için bütçe ayırmadığından Gazze’deki 240 çocuk hasta ile yüzlerce kanser ve böbrek hastası dışarı çıkıp tedavi olamıyor.

Yakıt sorununun sağlık sektörüne etkisi

Bölgedeki elektrik santralinin tamamen durması nedeniyle Gazze’deki hastanelerde yapılan hizmetler de neredeyse durmuş vaziyette. Önemli hizmetler azaltılırken, birçok cerrahi operasyon da elektriklerin kesilmesi nedeniyle erteleniyor. Bu da hastanelerde tedavi gören yüzlerce hastanın hayatını tehlikeye atıyor.

Gazze’deki yakıt tedarik olanakları bittiğinden hastaneler Birleşmiş Milletler’in acil ve olağanüstü durumlar için verdiği yakıtla çalışıyorlar.

Yakıtın tamamıyla bitmesi nedeniyle hastaneler ikinci derecedeki jeneratörlerle hizmetlerini sürdürmeye çalışıyorlar.

Gazze’deki hastanelerde gereken hizmetin durması sebebiyle meydana gelebilecek olumsuzluklar:

  • Ciddi bir ilaç krizi yaşanırken, birçok ilacın piyasadan tamamen kalkması.
  • Genel temizlik hizmetlerinin durması sonucu, cadde ve sokaklarda biriken çöplerin salgın hastalıklara sebep olması.
  • Yakıt krizinin hayatı görülmemiş ölçüde sıkıntılı hale getirmesi.
  • Elektriklerin kesilmesi nedeniyle serin ortamda muhafaza edilmesi gereken birçok ilacın bozulması tehlikesi.