GAZZE’ye Karşı 4 Aşamalı ARAP-İSRAİL Projesi

Siyonist yazar Efraim Ganor dün Maariv gazetesinde, Avrupa ve Amerika’nın desteğiyle Gazze’nin sorunlarının hallolması ve Hamas’la mücadele için ortaya atılan İsrail – Arap projesinin mahiyetini yazdı.

Ganor makalesinde şunları ifade etti: Gazze’den gönderilen ateş uçurtmaları ve balonlarıyla Gazze etrafında yanan tarlalar varken Gazze meselesinin BM çalışma programından çıkartılması gerektiğine dair görüşler kabul görmeyecektir.

Hamas’ın Geri Dönüş Yürüyüşlerinde, 2 milyon halkıyla beraber Gazze’ye dikkat çekip, bölge ve halkının sorunlarının giderilmesini dünya gündemine taşımayı başardığı açıktır.

Ganor şöyle devam etti: Amerikan heyetinin bölgeye gelmekten amacı, Asrın Anlaşması hususunda müzakerelerin yapılması ve Gazze Şeridi’ndeki insani krize odaklanmaktı. Beyaz Sarayın Gazze krizinin azaltılmasına çözüm bulmak için Netanyahu ile müzakere hususundaki açıklaması Beyaz Saray üzerindeki küresel baskının sonuç verdiğini gösteriyor.

Siyonist yazar makalesinin devamında şunları kaydetti: Tump’ın gönderdiği Amerikan heyeti geçtiğimiz hafta bölgeyi ziyaret etti ve tüm görüşmelerinde Gazze sorununun çözümünün müzakerelerin tekrar başlaması için gerekli olduğu konusu konuşuldu. Heyet, Netanyahu’dan hiçbir zaman bu derece işbirliği görmediklerini, Gazze etrafındaki yerleşkelerde huzur sağlanması adına kendi projesini heyete sunduğunu açıkladı.

Ganor açıklamalarına şu ifadelerle devam etti: Zaman çizelgesi olan bu planda, HAMAS bazı ilkelerinden taviz vermeli ve İsrail de Gazze Şeridi ve halkı için geri adım atmalı.

İsrailli bu yazar söz konusu planın aşamalarını şöyle açıkladı:

Birinci aşamada, Gazze’ye giriş çıkış özgürlüğü artmalı ve aynı zamanda Gazzeli balıkçılar için de denizde daha geniş bir alanın ayrılması için İsrail ile Mısır işbirliği yapmalıdır.

İkinci aşamada, İsrail dünya ülkeleri özellikle de Fars Körfezindeki Arap ülkelerinin işbirliği ile Gazze Şeridinde altyapı çalışmalarına başlayacak.

Siyonist yazar, zor olarak tanımladığı üçüncü aşamayı şu şekilde anlattı: Bu aşama, Hamas’ın füze bakımından silahsızlandırılması ve bu ordunun Özerk Yönetimin Batı Şeria’da uyguladığı gibi Gazze’deki mevcut düzen ve yasaların korunması için çalışan bir polis gücüne dönüştürülmesi için bir programı kapsıyor. İsrail aşamanın bir başka bölümünde, uluslararası camianın yardımlarıyla Gazze kıyısında inşa edeceği ana limanın kendi denetimi altındaki Aşdod limanında bir şubesini kuracak.

Bu projenin dördüncü aşaması, Gazze halkının İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in gözetimi altında iş için günlük olarak Batı Şeria’ya giriş çıkış izninin verilmesidir.

Maariv gazetesi yazarı ayrıca şunları belirtti: İsrail bu planı Ürdün, Mısır, Arabistan, Fars Körfezindeki Arap ülkeleri, Avrupa ve Amerika’nın katılımıyla gerçekleştirecek.

Ganor makalesinin sonunda şunları ekledi: Bu proje şimdilik bir öneri, bahsedilen tüm ortakların düşünülen değişiklikleri onaylamalarının ardından icra edilecek. HAMAS buna karşı çıkıyor ve İsrail’in karşısında askeri operasyondan başka bir yol olmadığına inanıyor.

Birkaç hafta önce özellikle de Gazze’nin Doğu sınırındaki Geri Dönüş Yürüyüşleri, bölgedeki durumun kötüye gitmesi, İsrail ve Direniş arasında ateş sağlanması ve Siyonistlerin güvenliğini tehdit eden ateş uçurtmalarının ortaya çıkmasının ardından, İsrail’in askeri ve siyasi çevreleri arasında Gazze’nin özel şartlar altında rahatlatılması konusu gündeme geldi.

Bu projeler, Gazze’ye ithal ürünlerin girmesi ve bölge halkının giriş çıkışlarının rahatlaması için bir liman inşaatına odaklanmış durumda. Limanın kurulacağı yer hakkında daha önce Lieberman bu projenin icrası için Kıbrıs sahilinden söz etmişti. Aşdod Limanı da Siyonist güvenlik makamları tarafından karşı çıkılan ancak diğer İsrailliler tarafından gündeme getirilen önerilerden birisidir.

İsraillilerin bu tavizler karşısındaki en önemli istekleri Gazze’deki esirlerinin özgür bırakılması ve Hamas’ın silahsızlandırılmasıdır ama HAMAS şimdiye kadar şartların hiçbirini kabul etmedi. Elbette bu iki şart hususunda İsrail içindeki çevrelerde de görüş birliği yok ve siyasi ve askeri yetkililer arasında da ihtilaflar gözlemleniyor ve rejimin Savaş Başkanı Lieberman bu şartların uygulanmasını vurguluyor.

Bu önerilere ek olarak, Amerikalılar da Gazze krizini sonlandırmanın peşindeler. Bu doğrultuda Arabistan, Kuveyt ve Katar başta olmak üzere Arap ülkelerinin finansörlüğü ve Mısır ve Ürdün’ün işbirliğiyle Sina bölgesinin bir kısmında havalimanı, liman, güneş enerji istasyonu, su arıtma tesisi ve Gazze için sanayi bölgesi kurulacak ve Refah kapısı da kalıcı olarak açılacak. Ancak bazıları, Filistin’e sunulan bu projenin de Siyonist devletin Filistin İşlerinden Sorumlu eski danışmanı Yuvaf Mordhay’a ait olduğunu düşünüyorlar.

Yine bazı medya kaynakları da Özerk Yönetim Başbakanı Ebu Mazen’in Gazze’deki krizi sonlandırmak için önerilen projelere olan muhalefetini gündeme getirdiler. Abbas’ın bu projelere muhalefetinin nedeninin, bölgede Hamas’ın güçlenip Özerk Yönetimin ise zayıflamasından duyduğu endişe olduğu belirtiliyor.