Filistinli Esir Şehruri’nin Yürek Yakan Mektubu

İsrail zindanlarında maruz kaldıkları haksızlığı dünyaya duyurmak üzere kaleme aldığı hüzünlü mektubunda Filistinli esir Muammer eş-Şehruri, “Korona salgını, hasta esirlerin acısını ikiye katlamakla kalmayıp; hapishanelerin hücre ve demir parmaklıkları gibi bedenlerini yıprattı.” ifadeleriyle çektikleri acıları gözler önüne sürdü.

Mektubunda eş-Şehruri, “Hiçbir zaman ne yazar oldum ne de yazı yazmak istedim. Ta ki ölümün ne olduğunu anladım, acısını tattım ve ardı ardına iliklerime kadar hissettim… Çok acıtıcı, incitici ve keder vericiydi!” sözlerine yer verdi.

Filistinli esir tüm insanlığın vicdanına sunduğu mektubuna şöyle devam etti: “Biri çıkıp da bu esir ne saçmalıyor, hayatta olmasına rağmen ölümü tattığını söylüyor, diyebilir. Ama emin olun hapishanede salgına yakalanan biri koronanın yanında ölümün insan canı ve ruhu için çok daha hafif kalacağını idrak eder.”

Tıbbi tedavi, ilaç ve temel insani hakların yanı sıra en çok ihtiyaç duydukları anda ailelerinden ve sevdiklerinden mahrum bırakılan Filistinli esirler, bedenen yıprandıkları gibi manevi olarak da duygusal çöküntü yaşıyorlar.

Eş-Şehruri, “Hapishane görevlileri seni insani ihtiyaçlarından yoksun bırakırken, kendini yalnız hissediyorsun, etrafından kalbine şifa olacak ayetler okuyan kimse yok, sana ateşini düşürecek ilaçlar uzatan biri de yok, yanındaki dostunun inleme seslerini duyuyorsun, karşı hücredekilerin ‘Ya Allah’ nidaları kulaklarında çınlıyor… Allah’tan başka sesimizi duyan, bizlere yardım eden ve bizleri kurtaracak kimsemiz yoktur.” dedi.

Yetkililerin ve uluslararası toplumun Filistinli esirleri ihmal etmesinden yakınan eş-Şehruri, “Yetkili birinin koronavirüsün tüm dünyanı olumsuz etkilediğini, esirlerin ise dünyanın sadece bir parçası olduğunu söylediğini duyuyoruz. Biz dünyanın bir parçası değil, dünyanın tamamıyız. Yıllardır görmezden gelinenler de biziz. Dolgunluğumuzu ve üzüntümüzü ancak Allah’a şikâyet ederiz.” dedi.

İsrail hapishanelerinde Kovid-19’a yakalanan Filistinli esirin sayısı 38 artarak 334’e yükselirken, 40 mahkûmun sağlık durumunun ciddi olduğu belirtildi.

Diğer taraftan Filistin Esirler Cemiyeti’nden yapılan yazılı açıklamada, işgal altındaki toprakların güneyindeki Ramon Cezaevi’nde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle büyük bir felaket yaşandığı vurgulandı.

İsrail medyasında çıkan haberlere göre, İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Amir Ohana, İsrail hapishanelerindeki Filistinli “güvenlik” tutuklularına koronavirüs aşısı yapılmaması emri vermişti.