Filistinli Esir El-Batran, Açlık Grevinin 40. Gününde

Filistinli esir İmad el-Batran, Siyonist işgal rejiminin kendisi hakkında verdiği idari tutukluluk kararını protesto etmek için 40 gün önce başlattığı açlık grevi mücadelesini sürdürüyor.

Filistin Esirler Kulübü tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, işgal hapishanesi idaresinin, 27 Ocak 2020 tarihinden beri idari tutuklu olan el-Batran’ı açlık grevi eyleminden vazgeçirmek için hastaneden hastaneye naklettiği, bununla esire eziyet etmeyi amaçladığı ifade edildi.

Açıklamada, hastane nakillerinin, cezaevi yönetiminin açlık grevine başvuran esirlere karşı kullandığı en önemli araç olduğuna dikkat çekildi.

Esirler Kulübü, yaptığı açıklamada, er-Ramle Hapishanesi’nde tutuklu bulunan el-Batran hakkında art arda 4 kez idari tutukluluk kararı verildiğini belirtti.

El-Halil sakinlerinden olan esir el-Batran’nın şiddetli mide ve eklem ağrıları çektiğini, kan kustuğunu ve çok zayıfladığını belirten Esirler Kulübü, esirin herhangi bir takviye ya da ağrı kesici almadığını ve herhangi bir muayene yaptırılmadığını açıkladı.

İşgal güçleri tarafından birçok kez tutuklanan el-Batran, çoğu idari tutukluluk olmak üzere yaklaşık 10 yıl zindanda kaldı. Ayrıca 2013’te idari tutukluluğu protesto etmek için 105 gün açlık grevi yapmıştı.

İsrail’in “idari tutukluluk” adını verdiği uygulamaya göre, istihbarata dayalı olarak Filistinliler 6 aya kadar alıkonabiliyor. Tutuklunun, “İsrail’in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine” karar verilmesi halinde ise askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.

İşgal rejiminin sadece Filistinlilere yönelik olarak uyguladığı idari hapis sistemine göre bir işgal rejimi savcısı bir Filistinliyi, hakkında hiçbir dava dosyası açmadan ve hiçbir suçlamada bulunma ihtiyacı duymadan altı aylık süreyle hapse atabiliyor. Bu sürenin dolmasından sonra yine altı aylık sürelerle ve yine hiçbir gerekçeye dayanmadan 10 kez uzatabilir. Buna göre beş yıl kesintisiz bir şekilde idari hapis uygulamasıyla cezaevinde tutabiliyor. Ancak bu sürenin bitiminden sonra serbest bırakılanların aradan fazla zaman geçmeden yine idari hapis uygulamasıyla tutuklanması mümkün. Dolayısıyla işgal rejiminin yargı sistemi Filistinlileri hiçbir suçlamada bulunma ihtiyacı duymadan bir ömür boyu hapiste tutma imkanına sahip.