Filistin’de Çocuk Olmak…

5 Nisan tarihi Filistin takviminde çocuk günü olarak adlandırılmıştır. Bilindiği üzere Filistin direniş toprakları olarak tanınmaktadır. Tabii bu direniş sırf Filistinli erkeklere has değildir. Kadın ve erkek, çocuk, yaşlı, tutsak, hasta her Filistinli Siyonist Rejim karşısındaki direniş arenasının hamilerinden ve aktörlerinden sayılırlar.

Bu arada Filistinli çocukların bu direniş arenasındaki rolü de daha önemli ve daha kritiktir. Çünkü bu kesiminin büyük bir bölümü okullarda eğitim görmek ve ders okumak yerine işgalci Siyonist Rejim İsrail’in cinayetlerine maruz kalmışlardır. Bu cinayetler ise farkı boyutları ile incelenmesi gerekir.

Filistinli çocuklar aleyhindeki cinayetlerin en somut ve ilk göze çarpan boyutu ise onların cinayetkar Siyonist Rejim İsrail hapishanelerinde tutulmalarıdır. 

 Filistinli esirlerin işleri komitesi başkanı Kadri Ebu Bekir’in söylediğine göre Siyonist Rejim İsrail 2000 yılından beri 12 ila 18 yaş arası Filistinliyi ve yüzlerce 10 yaş altı Filistinli’yi tutuklamştır. Halihazırda da 200 kadar Filistinli çocuk Siyonist Rejim hapishanelerinde tutulmaktadırlar. 

Halbuki 1989 Kasım’ında onaylanan Çocuk Hakları Konvansiyonunun 37’inci maddesinin ikinci paragrafına göre “Hiçbir çocuk yasa dışı ve başına buyruk şekilde tutuklanmamalıdır. Bir çocuk ancak kurallara ve yasalara uygun bir şekilde yakalanıp,tutuklanıp yargılanabilir. Bu ise son çare olarak kısa süreliğine baş vurulabilecek bir yoldur.”

Filistinli çocuklar aleyhindeki cinayetin ikinci boyutu ise işkencedir. Siyonist Rejim İsrail  Filistinli çocukları bu rejimin hapishanelerinde fiziksel ve ruhsal işkencelere tabi tutuyor. Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı  Esirler ve Gaziler Komitesi ise Filistin’de Çocuk Günü dolayısı ile yayımladığı raporda  Siyonist Rejim askeri güçlerinin 2015 yılından günümüze kadar 6 bin kadar Filistinli genç ve çocuğu tutukladığını belirterek bunların yüzde 98’inin fiziksel ve ruhsal işkencelere maruz kaldıklarını da söyledi.  Halbuki çocuk hakları konvansiyonunun 37’inci maddesinin ilk paragrafına göre ” hiçbir çocuk işkenceye veya insani ilkelere aykırı ve insanlık dışı, acımasız eylemlere maruz tutulmamalıdır. “

Bu cinayetlerin üçüncü boyutu ise Filistinli çocukların şehit düşürülmesidir.  Filistinli çocuklar savaştan dolayı, doğrudan kurşunlara hedef seçilerek, işkenceler veya kasten hastalandırma sureti ile Siyonist Rejim İsrail tarafından şehit düşürülmektedirler. Filistinli Çocukları Savunma Küresel Hareketi ise  Siyonist Rejim askerlerinin 2020 yılının başından itibaren Batı Şeria’da ve Gazze Şeridinde 11 Filistinli çocuğu şehit düşürdüğünü bildirdi.  Ayrıca El Aksa İntifadası’nın 2000 yılında başlamasından beri yaklaşık 2 bin 200 çocuğun şehit düştüğü söylenebilir.

Çocukların eğitimden alı koyulması da Siyonist Rejimin Filistinli çocuklara karşı işlediği cinayetin başka boyutudur.  Gazze’deki Filistinli esirler ve gaziler ile ilgili araştırma ve belgeler merkezi başkanı Abdünnasır Fervane ise Siyonist Rejim hapishanelerinde çocuk esirlerin eğitim haklarının bile hiçe sayıldığını söyledi. 

Ebeveynden uzak tutulma ve de aile ile bağ kuramamak da Siyonist Rejimin çocuklara karşı işlediği cinayetin bir başka boyutudur.   Binlerce Filistinli çocuk ebeveynlerini kaybetmiş sahipsiz ve yetim kalmış ve birçok sorun ile karşı karşıya kalmıştır. 

Değinilmesi gereken son nokta ise Siyonist Rejim İsrail’in Filistinli çocuklar aleyhinde işlediği cinayetlere rağmen uluslararası kurumlar ve kuruluşların bu cinayetleri önlemek için eli kucağında oturmasıdır. Aslında bu durum uluslararası kurum ve kuruluşların  güç odaklarına bağlı olduklarının en iyi göstergesidir.  Bu çerçevede özellikle de Amerika Siyonist Rejimi cinayet işlemekte destek vermektedir. Bu çerçevede Amerika bu cinayet dosyalarına bakılmasını ve cezalandırılmasını de engellemeye çalışmıştır.