Siyonist işgal rejiminin son eylemi bahane ederek Mescidi Aksa’yı bölebileceği iddiasına değinen Urabi, “Siyonist işgal rejiminin son eylemi bahane ederek Mescidi Aksa’yı ikiye bölebileceği endişesi var. Hâlbuki şimdiye kadar işgalcinin burayı bölmesini sadece Filistin halkının gösterdiği direniş engellemiştir.
Şimdiye kadar Mescidi Aksa’yı muhafaza eden Filistin direnişidir, başkası değil. El-Halil’deki İbrahim El-Halil Camii Filistinlilerin yaptığı eylemden sonra değil, Siyonistlerin camide işlediği cinayetin ardından bölünmüştü. Mescidi Aksa’yı bölme planı dört yıldır uygulanmak isteniyor. Siyonist işgal rejimi son eylemi veya başka bir eylemi bahane etse de sorun kesinlikle bu değildir” dedi.
Bireysel eylemleri eleştirirken hiçbir zaman bu eleştiriyi eylemi yapanlara yöneltmemek gerektiğini hatırlatan Urabi, “Sürekli ve her zaman verilen bedelleri takdir etmek gerekir. İçeriği eleştirmek, zaman ve mekânı ya da aracı eleştirmek, bunu yapanların değerini düşürmek veya bilinçlerini suçlamak şeklinde yapılmamalıdır.
Bundan önce bilinç ve şuur sahibi olduğunu iddia ettiğimiz kendimizi eleştirmeliyiz. Onların yaşadıkları şartları takdir etmemiz gerekiyor. Bizden bazıları bir şey yapmaktan hatta bir söz söylemekten acizken nasıl onları itham edebiliriz. Bizim o insanların bizim için öldüklerini hatırlamamız gerekir” uyarısında bulundu.