Hizbullah’taki mücahit kardeşlerimiz, mektubunuzu aldık ve mesajınızı okuduk. Vallahi sizler, Kudüs yolunda cihad ve direnişimizde kardeşimizsiniz.
Size Filistin’in kalbinden, bu mağlup düşmanla yapılan savaşların tozları, enkazları arasından cevabımızı gönderiyoruz. Ailelerimizin, çocuklarımızın, kadınlarımızın, şehit büyüklerimizin ruhları etrafımızda dolaşıyor.
Ey kardeşlerimiz, bu mağlup orduyu yendik ve onu düşürdük. Dünya ve dünya halkları da onun ne kadar zayıf ve çürümüş olduğunu gördü. Onların sivil halkımıza ve ailelerimize soykırım ve toplu katliamlar yapmasıyla, daha da zayıfladığını gördük.
Bugün daha kararlı, daha sağlam ve daha inançlıyız ve zaferin yakın olduğuna daha fazla inanıyoruz. Şu anlarda, savaşçılarımız düşmanın tankları ve zırhlı araçlarıyla karşı karşıya geliyor, düşman subayları ve askerlerinin kafaları karışıyor ve damarlarında kanları donuyor, şehit olan savaşçılarımızdan kaçıyorlar.
Biz bu düşmanı sözde Gazze Şeridi içinde gördük, yüz yüze geldik. Şimdi, yaklaşırken bizi gördüklerinde korkudan titriyorlar ve geri dönüyorlar.
Sevgili mücahit kardeşlerim:
Biz sizin eylemlerinizi, cihadınızı ve şehitlerinizin kanlarının bizim kanlarımıza karıştığını görüyoruz. Düşmanın savaşınızdan duyduğu korkuyu, korkaklığı ve çekincelerini izliyoruz. Her zaman savaşın efendileri oldunuz.
Cevabımızın sonunda, biz ve siz bu savaşta zalim Siyonist varlığın sonunun başladığına inanıyoruz ve düşmana karşı zaferin garantili olduğu bir randevuda buluşuyoruz.
Allah’tan, yakın gelecekte Kudüs’ün mübarek Mescid-i Aksa’sında zaferle coşku içinde namaz kılmamızı diliyoruz, çünkü Allah’ın yardımıyla bu hiç de zor değildir.
Bu, zafer ya da şehadet için olan bir cihattır.
Filistin Direnişi’ndeki mücahit kardeşleriniz.