Filistinli âlimler yaptıkları açıklamada, işgal rejiminin girişiminin gayri meşru bu çocuğun geçmiş süre içinde işlediği suçlardan biri olduğunu, bunun Filistin halkına karşı öldürme, toplu soykırım ve etnik temizlik gibi yaptığı cinayetlerden biri olduğunu ifade etti.
Âlimler, işgal rejiminin bu adımı atarken, Amerika’nın kendilerini koruduğunu, Avrupa ve Arap ülkelerinin görmezlikten geleceğini ve içeride de kendileriyle işbirliğinin devam edeceğinin farkında olduklarını hatırlattı.
Kanunun işgal rejiminin karanlık yüzünü ortaya koyduğunu belirten Filistinli Âlimler Birliği, işgal rejiminin yaptığı tehditler ve aldığı kararların, bazı ülkelerin ve hükümetlerin onunla birlikte hareket etmelerinin Filistin halkını taviz vermeye ve İslamî olan Filistin’den vazgeçmeye zorlayamayacağını kaydetti.
Filistinli Âlimler Birliği, “Devletin Yahudiliğinin ilan edilmesi aslında bu rejimin kurulduğu gerçek amacı gösteriyor. İlk günden beri bu rejim dini bir rejimdir. Dolayısıyla bizim de bu temel ilkeden hareketle onu değerlendirmemiz ve Filistin’in İslamî olduğunu ilan etmemiz gerekir. Bu kanun ve kararın içeride ve dışarıda yaşayan Filistinlileri, özellikle de 1948’de işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşayanları her yerde; bütün resmi dairelerde ırkçı rejime karşı tavır almaya ve sivil itaatsizlik göstermeye götürmesi gerekir” dedi.
Başta El-Ezher, İslam İşbirliği Teşkilatı, Müslüman Âlimler Birliği olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlardan bu ırkçı kanuna karşı çıkmalarını isteyen Filistinli Âlimler Birliği, aydınlardan ve yazarlardan da bu konuda gençleri ve yeni nesilleri bilinçlendirmelerini istedi.