Ermenistan, siyasi istikrarlarını Siyonist Rejim’in güvenliği ve çıkarlarına bağlayan ülkelerin deneyimlerinden ders çıkarmalı.
İşgal altındaki topraklar, sözde Yüzyılın Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi için en önemli ön koşullardan biri olan Arap devletleriyle normalleştirme sürecine tanık olurken Batı Asya dışındaki ülkeler de güvenlik sağlamak gerekçesiyle Siyonist Rejim’in arka bahçesi olarak görülüyor.
Bu rejim, dünyadaki siyasi ve küresel ekonomik krizlerden kendi kamuoyunu ikna etmek için faydalanmayı ve meşruiyet projesini geliştirmeyi ve hatta onu iç politik rekabette kullanmayı amaçlamaktadır.
Bu nedenle Herzliya düşünce odası, Ortadoğu’da bölücü gruplara siyasi ve finansal destek sağlamakla birlikte dini ve etnik farklılıkları artırmada önemli bir rol oynamaktadır.
İsrail güvenlik kurumları da Siyonist projelerin ilerleme kapasitesini artırmak ve İslami-Arap ülkelerin girişimlerini azaltmak amacıyla İsrail nüfuzunun Batı Asya’nın ötesine geçmesi gerektiğini öneriyorlar.
Siyonistler bölye bir güvenlik düşüncesiyle İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgedeki güç ve nüfuz alanlarına sızma ve istikrarsızlık yaratma planıyla İslami direniş ideolojisinde öncülük yapan Tahran’ın etkisini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Siyonist Rejim, Sovyet Birliği’nin dağılmasıyla ortaya çıkan ülkelerin jeopolitik koşullarının yanı sıra yetersiz ekonomik yapısını, siyasi gücü garanti etme ihtiyacını ve iç gelişmelerini askeri ve güvenlik amaçları için iyi bir yem olarak görüyor.
Korsan İsrail’in yıllarca sözü geçen hedef ülkelerin bazılarına sızma çabaları sonuçsuz kalmıştı, fakat Ermenistan’ın Tel Aviv’de elçilik açma yönündeki söylentiler tehlikeli çabalarına yeniden başladığını ortaya koyuyor.
Ermenistan, işgal altındaki Filistin topraklarında Mart ayının sonuna kadar elçilik açmayı planlıyor. Erivan, Aralık 2008’de Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasına karşı olduğunu bildirmesine rağmen, Tel Aviv’in bir sonraki adımının Erivan’ın Kudüs’te bir elçilik açıp açmayacağı belli değil.
Ermenistan ayrıca, Azerbaycan Cumhuriyeti ve İsrail arasındaki ilişkilere baktığında Mossad’ın etkisinin bu ülkenin güvenliğini ne ölçüde tehlikeye attığını iyi bir şekilde anlayacaktır.
Diğer önemli konu ise Ermenistan’ın büyük doğalgaz tedarikçisi ve ulaşım ile ticaret kapısı olan İran; Erivan hükümeti diğer ülkelerin toprak bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığını göz önünde bulundurmalı.
Öte yandan daha önce İsrail’in Gürcistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti’ne silah satmasını eleştiren Rusya da Ermenistan’ın İsrail tarafından güvenlik ve ekonomik etki alanı olarak kullanılmasına karşı çıkacaktır.
Siyonist İsrail şu anda iyi durumda değil, çünkü İslami direniş ve Filistinli gruplar rejimin güvenliğine gölge düşürmüştür. Bunun yanı sıra Siyonist topluluğun kimliğinin çöküşü, iç sorunlar ve siyasi çekişmeler göz önüne alındığında, bu rejime güvenilemez.