Han Yunus’un doğusunda işgal güçlerinin yoğun ateşi ve göz yaşartıcı bombaları altında kalan direnişçilerin yardımına koştu.
Filistinli kadın göğü kucaklarcasına safları yarıp Gazze’yi işgal altındaki Filistin topraklarından ayıran dikenli tellere doğru yürüdü…
Dikenli tellere yakın bölgede direnişçilere yardım eden özgürlük sevdalısı Filistinli kadınlar… Gasp edilmiş haklarını geri alma uğruna fedakârlık ve yiğitliğin tablosunu gösterdiler…
İşgal güçlerinin ateşi veya attıkları göz yaşartıcı bombaların oluşturduğu tehlikeye rağmen kadınlar, ilk safta yer alıp terleriyle ve kanlarıyla özgürlük ve dönüş yolunu açmaktan geri durmadılar…
İşte Filistinli genç kızların büyüklüğü ve yiğitliği…
Birkaç genç kız direnişçilerin susuzluğunu gidermek için ellerinde su şişeleriyle safları yarıp öne doğru yürüyorlar…
Genç kızlar boşalan şişeleri doldurup, taşlarla düşman askerlerine darbe indiren direnişçilere ulaştırmak için gelip gidiyorlar.
Çatışma meydanında objektiflere yansıyan, bir grup gencin maruz kaldığı göz yaşartıcı bombaların etkisini azaltmak için koku ve kolonya dağıtan bir kadın görüntüsü.
Filistinli kadınlar vur kaç taktiğiyle direnişlerini sürdüren gençleri yoğun gaz bombalarına rağmen geri çekilmemeye daha da ilerlemeye teşvik ediyor.
Ey Filistinli kadın!
Sen kimleri doğurmadın ki…
Şeyh İzzeddin El-Kassam, Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz Er-Rantisi, büyük komutan Salah Şahade, Yahya Ayyaş, Nizar Reyyan, Abdullah El-Bergusi, Halid Meşal, Muhammed Dayf, İsmail Heniyye, Yahya Es-Sinvar, Mazin Fukaha, Ahmed El-Ca’beri ve daha binlerce mücahit doğurdun…
Ümmete umut olacak, ümit filizlerini yeşerten bir nesil doğurdun…
Zalimlerin, Siyonistlerin, münafıkların, yerli işbirlikçilerin ve hainlerin uykusunu kaçıracak mücahitler doğurdun…
Ümmetin ayağa kalkmasına ışık olacak nesiller doğurdun…
