Dünya, Filistinli Esirler Konusunda Çifte Standart Uyguluyor

Özgürlüğe kavuşturulmuş eski esirlerden ve Hamas’ın önde gelen liderlerinden Mahmud Merdavi, Filistinli esirler sorununu gündeme taşıma ve uluslar arası düzeyde konuşmanın tam zamanı olduğunu belirterek, “Dünyanın artık ikili davranması, Filistin halkıyla ilgili meselelerde özellikle de esirler konusunda çifte standart uygulaması doğru değildir.” dedi.

Merdavi Filistinli esirlerle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Dünyanın olup bitenleri takip ettiği şu dönem çok önemlidir. Siyonist İsrail’in cezaevlerinde esirlere yönelik baskıcı uygulamalarını sürdürdüğü şu sıralarda uluslar arası toplumun bir parçası olduğu iddiasının bedelini ödeme zamanı gelmiştir.” ifadesini kullandı. 

Hamas lideri devamla, “Her bir Filistinlinin savaşı hikmet, kuvvet ve ustalıkla idare etmesi, esirleri bu mücadelelerinde Siyonist cezaevi idaresinin insafına terk etmemeleri, her Filistinlinin bu dosyaya destek konusunda üzerine düşeni yapması gerekir. Bu dosyaya destek konusunda her alanda enerji ve çalışmaların yoğunlaştırılması durumunda yakın zamanda büyük başarı ve kazanımlar elde edilebilir.” hatırlatması yaptı.

Siyonistlerin Cezaevlerinde Neler Oluyor?

Aynı zamanda esirler konusunda çalışmaları da olan Merdavi Siyonist cezaevlerinde olup bitenlere değinerek şu bilgileri verdi:

“Şu anda Siyonist cezaevlerinde olup bitenler korkunç şeylerdir. Cezaevi müdürlüğü işgal hükümetinin sert sopasıdır. Siyonist güvenlik birimleri ise, esirlerin eski kazanımlarını yok ediyor ve onlara zulmediyor. Güvenlik bahanesiyle keyfi ve aşağılayıcı uygulamalar yapıyor. Celbu’ Cezaevi’ndeki kaçışların tekrarlanmaması için her şeyi yapıyor. Bu zulümlerini ise özellikle eski esirlere uyguluyor. Durmadan hücrelerini ve cezaevlerini değiştiriyorlar.”

“Siyonist cezaevi idaresi Filistinli esirlere “kaçma veya işgal askerlerine dayak atma ihtimalleri yüksek kişiler olarak” görüp onları potansiyel suçlu sayıyor. O nedenle esirleri tecrit ediyor, sadece onları aşağılamak ve iradelerini kırmak için keyfi bir şekilde tek kişilik hücre cezalarını uzatıyor. Genellikle bu zulmünü idari olarak içerde tutulan ve ne zaman serbest bırakılacakları belli olmayanlara uyguluyor.”

“Bir de hasta esirler var. Siyonist cezaevi onları ihmal etmektedir. Eski yıllara oranla son yıllarda esirler arasında tıbbi ihmal neticesinde şehit olanların sayısı gittikçe artmaktadır. Bu, esirler hareketinin bu konuda adım atmasını zorunlu kılıyor.”

Esirlerin davasını sahiplenmek ve Siyonist cezaevi idaresiyle giriştikleri savaşta yanlarında durmak gerektiğini hatırlatarak, “Esir hareketinin halkını savunmak, ona karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmek, üzerine düşeni ifa etmek için yaptığı mücadelenin ağır yükünün içeride de taşımaması gerekir. Filistin halkı esirler, yaralılar, şehit aileleri, evlerin yıkılması konularında gördüğü zulümden olmasaydı dünya Filistin halkının işgal altında olduğunu asla bilmezdi. İşgalcinin  baskıcı, zalim ve bu topraklarda yaşayan halk tarafından reddedildiğini kesinlikle görmezdi.” dedi. 

Merdavi açıklamasında, “Direniş olmazsa işgal altındaki bu halkın kimliği, haklılığı, uluslararası diplomatik, siyasi ve insani çalışmaların gerekçesi yok olurdu. Dolayısıyla esirlerin hakları, onurlu bir yaşamları ve özgürlükleri için dün sundukları rol ile bugün yerine getirdikleri rol ve mücadelenin sadece kendilerine bırakılmaması gerekir. Böyle bir mücadele ve rol aslında daha çok zindan dışında kalanların yerine getirmesi gereken bir görevdir.”

Büyükelçilerin Görevi

Dünyanın dört bir yanında bulunan Filistin büyükelçiliklerinin üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini belirten Merdavi, esirlerin meselesini dünyanın gündemine getirmek için acilen çalışmaya başlamaları gerektiğini söyledi. 

Merdavi devamla, “Ukrayna konusunda dünyanın geniş dayanışmasını görüyoruz. Bu uluslararası camiayı ve uluslararası kurumları esirler meselesini insani boyutuyla masaya yatırmalarını, bu konuda çifte standart konusunda sorumluluklarını hatırlatıyor. Ukrayna’da akan kana ağlayan dünyanın, İsrail’in Filistin’de Filistin halkının hakkını tümden yok saydığını, binlerce Filistinliyi evinden ettiğini, büyük çoğunluğunu en basit haktan mahrum ettiğini artık anlaması gerekir.” dedi. 

Savaş ve Mücadelenin Meyvesi

İşgal zindanlarında bulunan Filistinli esirlerin cezaevi idaresine karşı girdikleri mücadelenin semeresine değinen Merdavi, esirlerin büyük kazanımlar elde edeceklerini, bunların başında cezaevi idaresini caydırmak ve işleri eski haline geri getirmek olacağını söyledi.

Merdavi değerlendirmesinde ayrıca, “Kazanım büyük olacaktır. Şartlar ve zamanlama çok önemlidir ve uygundur. Onların yanında durmak onlarla birlikte hareket etmek gerekir. Daha fazla zaman tüketmemek için bu projeyi daha yüksek bir enerjiyle sahiplenmek gerekir. Basın yayın organları olup bitenleri aktarmıyor.” dedi. 

Hamas lideri Merdavi devamla, bu durumun esirlerle ilgili yeni bir takas anlaşmasını hızlandırabileceğine dikkat çekerek, Ukrayna’da olup bitenlerin gölgesinde işgalcinin baskılara tahammülünün daha az olacağını kaydetti. 

Sözlerini şöyle sürdürdü:

“Esirler meselesinin yeniden gündeme gelmesini istiyoruz. Çünkü bu dosya her şeyden önce insanidir. Siyonist işgal askerlerinin Filistin direnişinin elinde olması hedef değildir, aksine bir araçtır. Bunların varlığı Filistinli esirlerin Siyonist rejiminde elinde bulunmalarıyla ilişkilidir.”

“İnsani durumlar sayı ve kilo birimleriyle ölçülmez. Tek bir durum var. O nedenle uluslar arası camianın harekete geçmesi gerekir ki, insani olarak ikili davrandığı görülmesin. Rusya-Ukrayna savaşında olup bitenler karşısında sesini yükseltirken, işgalcinin özelde Filistinli esirlere, genelde ise Filistin halkına yönelik yaptığı ihlallere karşı suskun kalmaması gerekir.”