CANLI Şahitler GAZZE Vahşetini Anlatıyor

Filistinliler, “Toprak Günü”nün 42’nci yılı kapsamında geçen Cuma gününden bu yana Gazze Şeridi’nin İsrail sınırına yakın bölgelerinde gösteriler düzenliyor. Gösterilere katılan ve İşgalci İsrail askerlerinin kurşununa hedef olan Filistinliler, yaklaşık 70 yıl önce ailelerinin zorla çıkarıldığı topraklarına geri dönmek istediklerini ifade ediyor.

Gösterilere, ailesinin 1948’de sürgün edildiği, Gazze’nin 32 kilometre uzağındaki “Beyt Deras” köyüne dönebilme hayaliyle katıldığını ifade eden Filistinli Muhammed Ebu Karaye (23), bu uğurda İsrail askerlerinin kurşunlarına maruz kaldıklarını belirtti.

Ebu Karaye, müdahale sırasında bir Filistinlinin vurulduğu anı gördüğünü söyleyerek, “Filistinli genç, yaklaşık 20 dakika kanlar içinde yerde kaldı. O an hiçbir şey düşünmeden insanlık görevi gereği yaralıyı kurtarmak için yanına koştum.” dedi.

Yerde yatan Filistinlinin yarasına tampon uygulamaya çalıştığını aktaran Ebu Karaye, “Yaralı Filistinliyi sıcak çatışma bölgesinden çıkarmaya çalıştığım esnada İsrail askerleri beni ayağımdan vurdu.” diye konuştu.

Ebu Karaye, az önce kurtarmaya çalıştığı Filistinlinin yattığı yere düştüğünü belirterek, şunları söyledi:

“İsrail askerleri bana doğru yaklaşanları hedef aldığı için yanıma kimse yaklaşamadı. Yarım saat sonra güç bela beni oradan alabildiler ve Şifa Hastanesi’ne naklettiler. Bu maalesef, Gazze’de insanlık gereği başkalarına yardım etmek isteyen Filistinlilerin çoğunun yaşadığı bir durum.”

Gazze sınırında geçen Cuma düzenlenen gösterilerde yer alan Basil el-Huluv (16) ise bir anda bazı gençlerin yere düşmeye başladığını fark ettiğini belirterek, yaşadıklarını şöyle dile getirdi:

“Sınıra yaklaşık 200 metre uzaklıktaki bir tepede oturuyordum. Bir anda bir arkadaşımın da İsrail askerleri tarafından vurulduğunu gördüm. Hemen yanına koştum. Boynumdaki kufiyyeyi (poşu) arkadaşımı taşımak için yere serdim. Tam onu kaldırmak için eğildiğim sırada ayağımdan vuruldum.”

Huluv, ilk an elektrik çarpmış gibi hissettiğini dile getirerek, “Kurşunun, ayağımın içinde parçalandığı anı unutamıyorum.” dedi.

İşgalci İsrail askerlerinin ayrıca Filistinlilerin üzerine göz yaşartıcı gaz atmak için dronelar kullandığını kaydeden Huluv, böylece bir defada çok daha fazla kişiyi etkilediğini söyledi.

Huluv, işaglci İsrail askerlerinin, yaralılara insani yardım sunmaya çalışan sivilleri hedef almasını, “terör eylemi” şeklinde nitelendirerek, “Sağlığıma kavuştuktan sonra Filistinli mültecilerin topraklarına dönmesi taleplerini dile getirdikleri barışçıl gösterilere yeniden katılacağım.” ifadesini kullandı.

Toprak Onurdur

Atalarının 1948’de sürüldüğü El-Kevfeha köyüne dönmek istediğini vurgulayan Huluv, “İnsanın toprağı, onurudur. Filistinliler, ne topraklarını ne de onurlarını işgal güçlerine bırakacaklar.” diye konuştu.

İşgalci İsrail askerlerinin kurşunuyla yaralanan ve Şifa Hastanesi’nde tedavisi devam eden bir başka Filistinli de 12 yaşındaki Beşşar Vehdan.

Ailesi, yıllar önce Er-Remle kentinin 9 kilometre batısında yer alan Vadi Hanin köyünden zorla çıkarılan Vehdan, ailesinden habersiz gösterilerin düzenlendiği alana gittiğini söyledi.

Vehdan, sınır bölgesine yaklaşmadan bir kenarda hazırlıkları seyrettiği sırada işgalci İsrail askerlerinin kendisini ayağından vurduğunu ifade ederek, “Kurşun üç ayak damarımı kopardı ve kemiğimi kırdı.” dedi.

30 Mart Cuma gününden bu yana devam eden ve 19 Filistinlinin şehit olduğu gösterilerde, işgalci İsrail askerlerinin gerçek mermiyle müdahalesi sırasında yaralanan 300’den fazla Filistinlinin tedavisi, Gazze’deki hastanelerde devam ediyor.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, yaralılardan 46’sının durumunun ağır olduğunu açıkladı.