12 Ağustos 1929 tarihinde Yahudiler heykel inşası projesine destek çağrısında bulundukları bir açıklama yaptılar.
Heykellerine yardım gösterilerine çağırdılar. Gerçekten de çağdıran iki gün sonra 14 Ağustos günü çok sayıda Yahudi grup gösteri yapmak için Hayfa ve Tel Aviv’den Kudüs’e geldi.
‘Duvar bizim duvarımızdır’, ‘duvar bizim ağlama duvarımızdır’ diye slogan atmaya başladılar ve İngiliz polisinin korumasında “Burak Duvarı”nda toplandılar.
2 gün sonra Cuma günü Müslümanlar Cuma namazından sonra Mescidi Aksa’dan çıktılar, o gün peygamberimiz (s.a.v.)in doğum günüydü, büyük bir gösteri yaptılar.
Bu gösteri surların dışına taştı ve Mağaribe mahallesine; Aksa’nın batı yakasında Burak Duvarı’nın olduğu yere kadar uzandı.
Yahudilerin ibadet ettikleri masaları kırıp yaktılar, Mescidi Aksa’ya el koymak için İngilizlerden takviye güç çağrısında bulundukları kâğıtları duvardaki deliklerden çıkardılar.
Filistin sokakları ayaklanmaya başlamıştı ve bu ayaklanmanın zirve noktası o Cuma günüydü.
Filistinlilerin Cuma günü namazdan sonra gösteri yapması Yahudilerle aralarında çatışma çıkmasına neden oldu.
Bu olay “Burak ayaklanması” olarak tarihe geçti. Kuzeyde Safad’dan başlayıp güneyde el-Halil topraklarına kadar uzandı.
Yüzlerce Filistinli şehit oldu ve yüzlerce Yahudi öldü. Bu yerin, heykellerine ait olmasını istedikleri, Filistin halkı da bu yerin sadece Mescidi Aksa’ya ait olmasını istediği için.
O gün çok sayıda kişi tutuklandı pek çoğu da Akka hapishanesinde asılarak şehit edildi.
Bu olaydan birkaç ay sonra 17 Haziran 1930’da Muhammed Cemcum, Fuad Hicazi ve Ata ez-Zir idam edilerek şehadete kavuştu.