Suudi Arabistan ve İsrail’in çıkar noktasındaki ortaklıkları, bu iki rejimi ikili gizli ilişkilere sevk etmiştir kuşkusuz. Bu kışkırtıcı yaklaşım, Tel-Aviv ve Riyad’ın bölgesel politikaların esas bir unsur sayılıyor.
İsrail rejiminin kanal 10 televizyonu, İsviçre basınından naklen, Tel-Aviv ile Riyad arasındaki gizli ilişkilerin ayrıntılarını ifşa etti. Buna göre, Suudi Arabistan Ensarullah’ın füzelerine karşı koymak için Demir Kubbe dahil İsrail’den silah ve mühimmat almayı incelemeye almıştır. Aynı kaynak, İsviçre basınının Suudi Arabistan ve işgal rejiminin İran’ın Ortadoğu’daki etkinliğinin yayılmasını önlemek amacıyla gizli müttefikliği incelediklerini bildirdi.
İsviçre’de yayınlanan gazete Basler Zeitung ayrıca bu iki rejim arasındaki müttefikliğin ayrıntıları ifşa ederek, Riyad’daki kaynaklardan naklen, Suudi Arabistan’ın İsrail rejiminden silah ve füze sistemlerini almayı ciddiyetle takip ettiğini belirtti.
Aynı kaynak, Riyad’daki resmi bir kaynaktan naklen, iki taraf arasında resmi ilişkilerin olmamasına rağmen her iki rejim arasında İran’ın Ortadoğu’daki geniş etkinliğini durdurmak amacıyla askeri alanda yoğun işbirliğinin söz konusu olduğunu vurguladı.
Suudi Arabistan’ın tank savar sistemleri ve Demir Kubbe füze sistemi başta olmak üzere İsrail’den silah almayı ciddiyetle incelemeye aldığına dikkat çeken gazete, Suud rejiminin bu silahlarla Ensarullah’ın Yemen’den Suudi Arabistan topraklarına fırlattığı füzelere karşı koymak istediğini yazdı.
İsviçre basını ayrıca, İsrail ve Suud Arabistan askerleri arasında ikili işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla gerçekleşen görüşmelere dikkat çekerek, Riyad’daki kaynaklardan naklen son dönemlerde İsrail ve Suudi Arabistan eski istihbarat şeflerinin görüştüklerini duyurdu.
İsrail basını da, Tel-Aviv ve Washington’daki kaynaklardan naklen, ABD’nin acil tedbirler alarak, bölgede sözde ılımlı bazı Arap ülkeleri ile İsrail arasında İran, Suriye ve Hizbullah üçgenine karşı koyma amacıyla gayri resmi bir ittifak kurmaya çalıştığını aktardı.
Yediut Aharnot gazetesinin askeri uzmanlarından Alex Fishman, Amerikalıların ilk etapta, NATO’ya benzer bir bölgesel savunma ittifakının kurulmasından söz etmediklerini, bu ülke arasında güvenlik-istihbarat paylaşımı, değerlendirmeler ve görüşmeler hakkında işbirliğinin yapılmasına vurgu yaptıklarını belirtti.