AKSA Muhafızı: İSRAİL, Her Yolu Deniyor!

Mescidi Aksa’yı korumak ve işgalcinin bu mukaddes mekâna yaptığı baskınları engellemek için Mescidi Aksa’da nöbet tutan ve onu yalnız bırakmayan Kudüslü Zine Amr, ziyaret için bulunduğu Malezya’da yaptığı açıklamada, Siyonist işgal rejiminden Mescidi Aksa ve Kudüs konusunda daha fazla saldırı ve baskından başka bir şey beklemediklerini söyledi.

Amr, Siyonist işgal rejiminin askeri, güvenlik, ekonomik ve diğer alanlarıyla Kudüs’ü tamamen Yahudilere has kılmak için çalıştığını belirtti.

Kudüslülere Baskı

Siyonist işgal rejiminin bu amaç için Kudüs halkını zorla göç ettirerek sahip olduğu her şeyi Yahudileştirmek için baskı yaptığına dikkat çeken Amr, “İşgalciden daha fazla baskı bekliyoruz. Çünkü o bu dönemde Kudüs ve Mescidi Aksa üzerinde otorite kurmak ve Yahudi Devleti rüyasını gerçekleştirmek istiyor. İşgal rejimi, Arap ve Müslüman yöneticilerin artık yörüngesinde hareket ettiklerini, kendisiyle ilişkileri normalleştirmeye çalıştıklarını, Filistinlilerin çektikleri sıkıntılarla ilgilenmediklerini görüyor. Kimsenin kendisini engellemeyeceğini anladığından zulümlerine ve saldırganlığına devam ediyor” dedi.

İşgalcinin ırkçı planlarını hayata geçirmek için Filistin sahasındaki parçalanmışlığı fırsat bildiğini hatırlatan Zine Amr, “Aklımızı başımıza almaz ve işgale karşı tek yumruk şeklinde durmazsak, baskı altında olmaya devam edeceğiz. Hatta işgalci bizi düşündüğümüzden daha fazla ezecek ve sindirmeye çalışacaktır” ifadesini kullandı.

Mescidi Aksa’da nöbet tutmak “Aksa’yı Yahudileştirme” projesini engelliyor

Mescidi Aksa’da nöbet titman (Rabat) serif vet murabıtların rolünden bahseden Amr, “Mescidi Aksa’da nöbet tutmak kuşkusuz bu kutsal mekânı korumada ve işgalcinin orayı basma planlarına karşı durmada büyük önem arz etmektedir. Bu nöbetler ve direnişler işgalcinin Aksa avlusunda yapmak istediği birçok planı engellemektedir” dedi.

Mescidi Aksa içinde ve dışında sürdürülen ilim halkalarını örnek olarak sunan Zine Amr, bunun Mescidi Aksa ve Kudüs’ü hedef alan Yahudileştirme projeleri önünde büyük bir engel teşkil ettiğini söyledi.

Amr verdiği bilgide, işgalcinin Yahudileştirme projelerinde başarısız olması üzerine bu kez ilim halkalarına ve muhafızlara yönelik demir yumruk politikası uyguladığını ve bu nöbetlerin ırkçı Yahudileştirme projesi için tehdit oluşturduğunu bildiği için muhafızları hedef aldığını ifade etti.

Kudüs Tehdit Altında

Kudüs’ün ciddi ve büyük bir tehdit altında olduğuna işaret eden Amr, “Kudüs’te olup biten her şeye tehlike gözüyle bakmamız gerekir. Bütün Kudüs tehlike altında. Buradaki kutsal mekânlar, muhafızlar ve Kudüs halkı; herkes tehdit altında. Aksa’da nöbet tutanların sıkıntısı daha da büyük. Çünkü bunların yükü ağır, yaraları ise büyüktür. Çektikleri sıkıntılar; işgalcinin vermek istediği eziyet, dayattığı fakirlik ve onlar için çıkardığı sorunlar çok büyüktür” dedi.

Kudüs halkının hayatının gerçekten çor zor geçtiğini belirten Zine Amr, “Kudüslü vatandaş şu anda geçimini sağlamaktan başka bir şey düşünemiyor. Kendi derdine düşmüştür. Evinin yıkılmasını, tutuklanmayı, uzaklaştırılmayı veya zorla göç ettirilmeyi bekliyor. İşgalcinin Kudüs’te verdiği savaş hayatın her alanında sürüyor. En önemlisi, onun halkı Mescidi Aksa’dan uzaklaştırmak için kendi sorunlarıyla boğuşmalarını sağlamasıdır. Ancak buna rağmen murabıtlar (muhafızlar) ne olursa olsun Mescidi Aksa’da direnişi sürdürüyorlar” ifadesini kullandı.

Muhafızlar Fırtınanın Ortasında

Kudüs’le ilgili değerlendirmelerini sürdüren Amr, “Muhafızların direnişi artınca ve sahada etkin olunca bu kez işgal güçleri onları takip edip kovalamaya, baskı yapmaya, her türlü imkanla onları sindirmeye başladı. Muhafızların görüntülerini çekip, hareketlerini adım adım izlemeye başladı. Bundan sonra dayak, azarlama, tutuklama ve uzaklaştırma aşaması geldi. Uzaklaştırma Mescidi Aksa sevgisi şerbetini içenler için en ağır uygulamadır. Bunların yanında işgalci baskıyı artırmak için muhafızlarla ailelerine tedavi hizmetini kesmekte ve dışarı çıkmalarına yasak getirmektedir. Bütün bunlara rağmen çabalarımızdan vazgeçiremeyince bu kez bizi Kudüs’ten sürmekle ve varlığımıza son vermekle tehdit ediyor. Bizi kökten temizlemek istiyor” dedi.

Mescidi Aksa’da nöbet tutma projesine öncülük ettiği için işgal rejiminin evini yıkma kararına değinen Amr, “Onların bu kararı hayata geçirip evimi yıkmaları Allah’ın izniyle şu bedenimdeki bir kılı dahi kıpırdatmayacaktır. Evimizi de yıksalar yine direnir ve sebat ederiz. Aksa için evlerimizi ve canımızı vermeye hazırız” mesajını verdi.

Malezya Kudüs Konusunda Duyarlı

Malezya’ya yaptığı ziyarete de değinin Kudüslü aktivist ve Mescidi Aksa muhafızı Zine Amr, “Kudüs’ün Malezya’da sadece halk düzleminde değil, resmi düzlemde de bu kadar ilgi görmesi beni şaşırttı doğrusu. Yetkililer burada Kudüs’le ilgili mesajımızı vermemize fırsat verdiler. Çok mutlu olduk. Kudüs ile ilgili mesajı onlara ulaştırmak için geldik. Ancak baktık ki bu mesaj zaten kendilerine ulaşmış. Kudüs’e yüksek moralle ve yakında işgalden kurtulma umuduyla dönüyoruz” dedi.

Kudüslü Zine Amr, “Bu süreç gerçekten çok zor. Ancak biz, içinde bulunduğumuz cam kavanozdan çıkmanın ve camın boğaz kısmından geçişin sancılarını çekiyoruz. Allah’ın sözü gerçekleşmek üzeredir. İşgalciden kurtulma aşamasına hazırlanma şerefine nail olmak için herkes bize katılsın” ifadesiyle sözlerini tamamladı.