Verilen bilgilere göre esirlerden bazılarında beyinsel rahatsızlıklar görülüyor. Bunun yanı sıra bazı esirlerde de psikolojik ve nörolojik sorunlar görülüyor. Bu rahatsızlıkların esirlerin açlık grevi döneminde maruz kaldıkları kasıtlı uygulamalardan ve baskılardan kaynaklandığı ifade edildi. Verilen bilgilere göre bütün bu uygulamalar esirlerin sağlık durumlarında tehlikeli bozulmalara neden oldu.
Esirler ve Özgürleştirilenlerin İşleri Komitesi’nin yayınladığı bildirisinde esirlerden biri aşırı düzeyde bir ruhsal sorun yaşamaya başladı. Bu kişinin sürekli sessiz durduğu, konuşmadığı, sadece sık sık “biri benim beynimi aldı” dediği, irade dışı işler yaptığı, uyuyamadığı, sürekli hayal gördüğü, birisi kendisini kaçıracakmış diye korktuğu ifade edildi.
Heyetin başkanı İsa Karakı’ esirlerin yaşadığı tehlikeli sağlık sorunlarından işgal rejiminin sorumlu olduğunu ifade etti.
Karakı’ aynı zamanda Kızılhaç doktorlarını acil müdahalede bulunmaya ve açlık grevine katılan esirleri bir sağlık taramasından geçirmeye, sağlık sorunları yaşayanların tedavisi için gerekeni yapmaya çağırdı.
Esirlerin 41 gün devam eden açlık grevi esnasında siyonist işgal yönetimi yetkilileri onları mücadelelerinden vazgeçmeye zorlamak için çok vahşi yöntemlere başvurmuşlardı.