84’lük DEDE’nin 32 YILLIK Aksa NÖBETİ

Kıyametin korkunç sahnelerini anlatan şeyhin etrafında onlarca kişi toplanıyor, pür dikkat dinledikleri konuyla ilgili sorular soruyorlar. Kendisi ise konuyu canlı bir şekilde anlatırken, gençlerin ruhuna hamaset, kahramanlık ve fedakârlık aşılamaya çalışıyor… 84’e gelen yaşı onu vazifesini yapmaktan alıkoymuyor…

84 yaşındaki El-Hac İbrahim Mustafa El-İzze Mescidi Aksa’da bulunmaya, orada nöbet tutup varlığını göstermeye karar verdiği 32 yıldan beri bir gün olsun Mescidi Aksa’dan geri durduğunu hatırlamadığını söylüyor.

Her gün bastonuna dayanarak gidiş ve dönüş 4 kilometreyi kat ediyor. El-Amud kapısından Mescidi Aksa’ya giren İbrahim Mustafa karşılaştığı herkese selam vererek yoluna devam ediyor.

El-İzze, Siyonist işgal rejiminin Mescidi Aksa’yı kontrol altında tutmasını reddettiğini belirterek, her gün sabah namazı için evinden çıktığını, namazdan sonra ilim halkasını oluşturduğunu, namaz kılanların sorularını yanıtladığını, onlara kıyamet günüyle ilgili konuları anlattığını söyledi.

Ak ve gür sakallı adam şunları söyledi: “1985 yılından beri Mescidi Aksa’da nöbet tutuyorum. Çünkü Mescidi Aksa çok önemlidir. Mekke’den sonra insanlar için kurulmuş ikinci mabettir. Aynı zamanda burası Müslümanların da ilk kıblesidir. (Uzun bir iç geçirdikten sonra) İnsanlar buranın kıymetini bilseydi, asla buradan ayrılmaz, her gün buraya gelirlerdi. Burası Hz. Peygamber (s.a.s)’in İsra yolculuğunu yaptığı yerdir.”  

El-İzze, seksenlerde bıraktığı işini hatırlayarak “Daha önce tesisatçı olarak çalışıyordum. Ancak seksenlerde bu işi bıraktım ve kendimi Allah’a ibadete verdim. Hac ve Umre ibadetimi beş kez yaptım. Sevabını sadece Allah’tan bekleyerek karşılıksız rehberlik yaptım” dedi.

Mescidi Aksa bekçilerine yakışır bir vakar ve imanla Siyonist yerleşimcilerin Mescidi Aksa avlusuna yaptıkları baskınları değerlendiren El-İzze şu mesajı verdi:

“Bütün imkanlarımızla Mescidi Aksa’yı savunmaya hazırız. Bütün dünyaya, kimsenin Mescidi Aksa’ya dokunamayacağını ifade etmek isterim. Çünkü burayı koruyan Allah’tır. Bugün Aksa’yı muzaffer bir topluluk koruyor. Bütün dünya bir araya gelse yine de buna zarar veremezler. Zira buranın koruyucusu Allah’tır.”

Mescidi Aksa’da en son yaşanan çatışmaya girmekten gurur duyduğunu söyleyen El-İzze, işgal rejiminin koyduğu elektronik kapılardan içeri girmeyi reddedip dışarıda namaz kıldıklarını, zafer kazandıktan sonra tekbir getirerek, tevhid kelimesini getirerek içeri girdiklerini, gösterdikleri direniş ve vahdet nedeniyle işgalciye ciddi bir tokat indirdiklerini ifade etti.

Öğleden sonra Mescidi Aksa’dan çıkıp Beytlahim’deki mülteci kampında yer alan evine dönerken, ertesi gün tekrar geri geleceğine dair Mescidi Aksa’ya söz verdiğini hatırlatan El-İzze şöyle devam etti:

“Allah katında sevap kazanmamız için işgalcinin saldırı ve tecavüzlerine karşı sabretmemiz ve direniş göstermemiz gerekir. Allah katında sevap ve ecir, gösterilen meşakkatlerle orantılıdır. Arap ve İslam ümmetinden Allah’ın kitabına dönmelerini ve Allah’ın kendilerine sahip çıkması için öncelikle kendilerinin Allah’a karşı dürüst olmalarını istiyoruz.”