O gün İslamî Direniş Hareketi (Hamas)’ın askeri kanadı durumundaki İzzeddin El-Kassam Tugayları, Sderot Yahudi yerleşkesinin kalbine ilk roketi attı. Bu roket, daha sonraki aşamalarda etkinliği bir hayli görülecek füze geliştirme sürecinin ilk adımı oldu.
Siyonist işgal rejimi genelde Filistin direnişinin askeri yapılanması, özelde ise füze geliştirme çalışmaları karşısında sürekli bir korku ve endişe içindedir. Direnişin 16 yıl önce kullanmaya başladığı ilk roketler sadece 70 cm ve menzili 3 kilometreydi. Ancak onları bugün dönüştürerek, son savaşta olduğu gibi işgal rejiminin orta kesimlerini (Hayfa gibi) vurabilecek 160 kilometre menzilli füzeleri üretebilecek noktaya geldi.
Kassam Tugayları’nın durmak dinlenmek bilmeyen mensupları
Kassam Tugayları’nın zihinsel yapısı ve her şeylerini direnişe adayan adam gibi adamları… Yorulmak bilmeyen mücahitleri… İşte bunlar gecelerini gündüzlerine katıp düşmana karşı koyacak yeni yöntemler geliştirdiler. Bununla dostlarını sevindirip düşmanlarını şaşırttılar. Saldırganların uykularını kaçırdılar.
Füze düşüncesi ikinci intifada başlarında Gazze’de doğdu. Kassam Tugayları savaşı Siyonist işgal rejiminin işgal ettiği Filistin topraklarının iç kesimlerine, hatta kalbine kadar taşımada ısrar ediyordu. Bunun üzerine Nidal Ferhat ve Adnan El-Ğul adındaki Kassam mücahitleri füze projesi üzerinde çalışmalara başladılar. Birçok soruna rağmen füze üretiminin birinci aşaması başlamış oldu. Zor bir dönemdi. Çünkü füze için gereken barut, patlayıcı ve diğer malzemeleri bulmak için birçok engel vardı.
Kassam Tugayları’nın Filistin direnişinde füze yapımı ve bunu işgale karşı kullanma konusunda öncü bir konumu var. Filistin direnişinin ilk roket ve füzeleri kendisine bağlı mücahitlerin eliyle gerçekleşti. Kassam Tugayları bu füzelerle düşmanla yaşanan savaşta direnişe yeni bir denge katarak bununla zalimlerin saltanatını sarstı, işgalcilerin uykularını kaçırdı, gaspçı Siyonistlerin kalbine korku saldı.
Kassam Tugayları’nın oldukça mütevazı imkânlarıyla yaptığı ve daha sonra da geliştirdiği füzeler düşmanla savaşta caydırıcı bir güç haline geldi. Kısa, orta ve uzun menzilli olan bu füzeler, düşmanın yeni savaşlar için bin bir hesap yapmasına neden oldu.
Füzeleri geliştirmede sürekli bir ilerleme
Kassam Tugayları kendi imkânlarıyla ürettiği füzelerle, Filistin halkına saldıran Siyonist işgalciyi cezalandırmaya başladı. Her saldırıda düşmanın üzerine yağmur gibi füzeler yağdırdı. Savaşta füzelerin etkinliğini gören Kassam Tugayları, karşılaştığı bütün sıkıntılara, kuşatma ve girdiği savaşlara rağmen füzeleri geliştirmekten geri durmadı.
Zor şartlarda çalışan mücahitler, son savaşta işgal rejiminin iç bölgelerini vurabilecek füzeleri Kassam’a teslim etti.
2008 yılında Siyonist rejimin başlattığı Furkan Savaşında Kassam mücahitleri 1948 yılından beri füze saldırılarına maruz kalmayan bölgeleri vurdu. 50 km menzilli füzelerle Siyonist hedefleri vuran direniş güçleri yüzbinlerce Siyonist’in ateş menziline girmelerini sağladı.
2012 yılında yaşanan Siccil Taşları Savaşında Kassam Tugayları M75 ismini verdiği uzun menzilli füzeler kullandı. Komutan İbrahim El-Mukadime’nin ismiyle anılan füzelerle Kassam Tugayları, Knesset’in Kudüs ve Tel Aviv’deki merkezlerini vurdu.
Direniş güçleri bununla yetinmedi. Füzeleri geliştirmeye devam etti. Yenilmiş Ekin Savaşında (2014) yeni füzelerden bahsetti. Savaşta R160, J90 ve S55 füzelerini kullanarak düşmana yeni füzeler geliştirdiğini gösterdi.
Füze yapımına devam eden ve menzilini uzatan Kassam Tugayları 2015 yılında SH ve A sembolleriyle yeni füze geliştirdiğini duyururken bunların menzilleriyle ilgili bir açıklama yapmadı.
Direnişin başarısı
Siyonist işgal rejimi konusunda uzman olan Naci El-Batta, Gazze’deki direnişin özellikle Kassam Tugayları’nın yerel yapım ve düşman için fazlasıyla tehlikeli sayılan füze yapımında başarılı olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili Kassam Tugayları sitesine demeç veren El-Batta, “Direniş güçleri Gazze’de büyük sıkıntılar çekmelerine ve birçok engelle karşılaşmalarına rağmen füze yapımı konusunda sürekli bir ilerleme içindeler. Savaş yöntemlerini ve güçlerini artırmak için gecelerini gündüzlerine katıyorlar” dedi.
El-Batta, direnişin askeri gücünün önceki savaşlara göre kat kat daha iyi olması gerektiğinin farkında olduğunu hatırlatarak, direnişi takip edenlerin onun etkin füze gücünde niteliksel olarak bir ilerleme olduğunu fark edeceğini, bununda misilleme gücünü ve dengeyi oluşturduğunu ifade etti.
Hamas’ın askeri kanadı durumundaki Kassam Tugayları, düşmanın dayattığı üç savaşta da düşmana gücü ve yöntemiyle sürpriz yapmış, düşmanın güvenlik teorisini sarsmış, yenilmez ordu imajını yerle bir etmiş, düşmanın kendi toplumuna empoze etmeye çalıştığı huzur ve güven telkinlerini buharlaştırmıştır.
Buna karşılık Filistin toplumunun toprağına ulaşma, mülteci durumunda olanların da bir gün geri dönme ümitlerini artırmış, Filistin’in bir gün mutlaka ama mutlaka işgalden kurtarılacağına dair inançlarını güçlendirmiştir.